Bu terzi, onun parasını almadığı zaman çok mutsuz olur. | Open Subtitles | هذا الخياط سيكون حزينا جدا عندما لا يحصل على أمواله |
Bayan Newly, terzi sizin için birşey bıraktı. Gidip getireyim. | Open Subtitles | آنسة نولي , الخياط ترك لك شيئا سوف احضره لك |
terzi bacaklarımın iç ölçüsünü alırken gözlerinin nasıl fırladığını görecektin. | Open Subtitles | كان عليك رؤية عينيها تبرزان عندما قاس الخياط بين ساقي |
Senin Üniforma için terziye gitmemiz lazım. | Open Subtitles | علينا أن نذهب إلى الخياط لتحصل على الزي العسكري |
Yarın terziye götürürüm. | Open Subtitles | سأقوم بأخذه غذا الى الخياط . سوف نوسعه بعض الشي. |
Annem buradaki terzinin böyle önemli bir olayın altından kalkamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لكن أمي تقول أن الخياط المحلي لن يوافق بمناسبة كهذه |
Pantolonunuzu terziden aldım. | Open Subtitles | لقد أحضرت بزتك من عند الخياط و كذلك البنطال |
Bir terzi, Denise, gerçek bir terzi hatasız dikiş dikebilen, güzelce kesim yapabilen bir ressamdır ama her şeyden önemlisi, insan sarrafı olmalıdır. | Open Subtitles | الخياط , دنيس الخياط الحقيقي , هو فنان , أنه يحتاج إلى خياطة خالية من العيوب يقص بدقة يجب أن يملك العين الدقيقة |
Yapmak istediğimiz şey bakan, hisseden ve onların kıyafetlerini dikmek için terzi tarafından kullanılıp işlenmiş bir malzeme gibi davranan teknoloji üretmek. | TED | ولكن ما نود فعله هو إنشاء تقنية تبدو وتشعر وتتصرف مثل المواد الخام التي يستخدمها الخياط في حياكة ملابسه. |
Evet ama önce terzi. Zaman alacak. | Open Subtitles | اجل ولكن قابل الخياط اولا لأن هذا يستغرق الكثير من الوقت |
Lely şu terzi elbisemin fazla kısımlarını kesip senin elbisene dikerse çok memnun olurum. | Open Subtitles | ليلي، سأكون سعيد بأن يقوم الخياط بقص بعض الأجزاء من رادئي و خياطتها في ردائك |
terzi kesinlikle kararsız Aşçı kriz geçiriyor. | Open Subtitles | إن الخياط متردد جدا والطباخ عنده أزمة في المطبخ |
Herkes yaz boyu birlikte olduğum tek kişinin Pierre Balmain*'deki terzi olduğunu biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعلم بأن الشاب الوحيد الذي كان في بنطالي طوال الصيف هو الخياط في بيرير بالمان |
terziye ihtiyacınız var. Gecenin bir yarısı çalışan terzi yok. | Open Subtitles | أنتن بحاجة إلى خياط و الخياط لا يعمل في منتصف الليل |
Bence terzi sana bir elbise ayarlayabilir. | Open Subtitles | واثقة أن الخياط يُمكنه فى الغالب يُدخل تعديلات على فستان قديم |
Dinle terziye dedi ki, eğer düğünündeki en iyi gözüken adam ben olmazsam başının çok fena belada olacağını söyledi. | Open Subtitles | اسمع، كما تعلم، لقد أخبر الخياط إذا لم أكن أكثر رجل إناقة في زفافك، ستكون هناك الكثير من المتاعب. |
terziye olan bu acil ziyarete sen katılmıyor musun? | Open Subtitles | هل ستنضمين إلى هذه الرحلة العاجلة إلى الخياط ؟ |
Yoksul bir terzinin de mutlu olmaya hakkı var. | Open Subtitles | حتى الخياط الفقير يا "موتل" يحق له أن يكون سعيدا قليلا |
Doğru ama yoksul bir terzinin de mutlu olmaya hakkı var. | Open Subtitles | أنت مجرد خياط فقير! ذلك صحيح ياريب تيفي لكن حتى الخياط الفقير من حقه أن يكون سعيدا |
terziden pantolonunuzu aldım, hemde extrasıyla. | Open Subtitles | انظر , أحضرت بدلتك من عند الخياط |
Bayım, acaba Modern Terzicilik nerede? | Open Subtitles | اين الخياط الحديث |
Aslında, terzisi meydanın karşısında. | Open Subtitles | في الواقع، الخياط الخاص به يسكن قبالة الميدان |
Pantolonlarını ve gömleklerini aynı terzide diktiren insan bütün giysilerini de aynı insana diktiriyordur. | Open Subtitles | شخص يحصل على بنطال وقميص من نفس الخياط سيحصل بكل تايد على ملابسه من نفس الخياط |