İkimiz de aynı ihanet dolu yola girdik. | Open Subtitles | لقد إرتكبنا نفس النوع من الخيانه بشكل أو بأخر |
Eğer dünyaya kaderlerini yalnızca bir kişiye teslim etmelerini öğretirsen, ki bu sen de olabilirsin, onlara ihanet edilmeyi de öğretiyorsun demektir. | Open Subtitles | اذا علمت الناس ان يضعوا مصيرهم فى يد رجل واحد حتى نفسك سوف تعلمهم الخيانه |
Bu suçlar Camelot'a karşı ihanet demek olup, kanuna göre cezası ölümdür. | Open Subtitles | هذه الجرائم تشكل أحد مظاهر الخيانه فى كاميلوت و عقوبتها طبقا للقانون هو الموت |
Sonunda, vatan hainliği günümüzün sorunu. | Open Subtitles | فى النهايه , الخيانه العظمى هى موضوع الساعه |
İhanetten suçlu bulunan gönüllüler ölüm cezasına çarptırılır. | Open Subtitles | المتطوعون الذين يظهرون الخيانه ستكونعاقبتهمالموت. |
Anlamasını sağlayacağım ihanete uğramış veya küçük düşmüş hissine kapılmasını asla istemediğimi söylerim. | Open Subtitles | سأوضح له بأنني لم ارد له ابدا ان يشعر بالذل او الخيانه |
İhanetin tam ortasında ve baş inşaatçınızın kanı da onun ellerinde. | Open Subtitles | فى وسط الغدر و الخيانه و دماء رئيس البنائين تلوث يديه |
İhanet eylem gerektirir. | Open Subtitles | الفعل يدل على الخيانه لقد كنت واقفاً فقط |
hikayenin içeriği sabun operası, suç içeren dram... açgözlülük ve ihanet içerikli.. | Open Subtitles | انها جزء من قصه دراميه اجراميه قصه الخيانه والطمع |
Vatana ihanet suçuyla tutuklandım. Kaçmayı başardım. | Open Subtitles | لقد إعتقلونى بتهمة الخيانه العظمى أنا فررت منهم للتو |
Sana ihanet etmişim gibi bakma bana. İhanet eylem gerektirir. | Open Subtitles | الفعل يدل على الخيانه لقد كنت واقفاً فقط |
Bize ihanet edenler, ÖIüm ÜIkesinin işkence görmüş suçlularıdır. | Open Subtitles | بسبب الخيانه هؤلاء المجرمون من بلاد الموت يتعذبون |
İncinmişlik, ihanet... Ama başardım. Seni geride bıraktım. | Open Subtitles | الآذى , الخيانه ولكنني نجحت في رمي هذا كله وراء ظهري |
Bu bir ihanet, esaret ve güzel bir kahvaltı hikayesi. | Open Subtitles | انها قصه عن الخيانه والاصلاح وإفطار لذيد |
Hepsi vatana ihanet suçuyla yargılanacak, ama bundan haberleri olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | بتهمة الاشتباه بإرتكاب الخيانه ولكن لا أعرف |
Uzun zaman önce, Tanrılar insanlara baktı ve açgözlülük ile ihanet gördü sadece. | Open Subtitles | منذ عهودٍ سحيقه إتطلع الله علي قلوب البشر فلم يري فيها إلا الطمع و الخيانه |
Sokaktaki restoranın yakınındaki güvenlik kamerasından görüntüleri aldım ve Stalin'i arabasında oturup vatan hainliği yaparken buldum. | Open Subtitles | لذا قمت بسحب كاميرات مراقبه الطريق من المطعم ووجدت ستايلين جالسا فى سيارته يقوم بارتكاب الخيانه العظمى |
Gördüklerin hakkında tek kelime edecek olursan vatana ihanetten hapse atarım seni. | Open Subtitles | لو نطقت بكلمه عما رأيته هنا ستسجن بتهمة الخيانه |
Önce çok şaşırdım ve ve kendimi ihanete uğramış hissettim... | Open Subtitles | ... لقد فاجئني الامر في البدايه ووشعرتٌ... بإحساس الخيانه |
İhanetin tam ortasında ve başinşaatçınızın kanı da onun ellerinde. | Open Subtitles | فى وسط الغدر و الخيانه و دماء رئيس البنائين تلوث يديه |
Kendi askerlerimiz hakkında böyle konuşman vatana ihanettir. | Open Subtitles | اعتقد انه من الخيانه ان نتكلم عن جنودنا بهذه الطريقه |
Ben de peşinden gelip seni zincirlerle buraya getirir ve hainlikten öldürtürüm! | Open Subtitles | وانا سوف أطاردك واسحبك الي هنا مقيداً في السلاسل وسأشنقك بتهمة الخيانه |
vatan hainliğinden tutuklandım. Zar zor kaçmayı başardım. | Open Subtitles | لقد إعتقلونى بتهمة الخيانه العظمى أنا فررت منهم للتو |
İhaneti kabul etmeyi öğrenmek, gizlilik, nefret ve öfke yaşamak. | Open Subtitles | تعلمت توقع الخيانه السرية والتآمر والكراهية والغضب |