"الخيوط" - Translation from Arabic to Turkish

    • ip
        
    • ipleri
        
    • ipler
        
    • ipuçları
        
    • iplikler
        
    • ipuçlarını
        
    • ipucunu
        
    • sicim
        
    • dikiş
        
    • tel
        
    • lif
        
    • telleri
        
    • iplikleri
        
    • lifler
        
    • ipliği
        
    Ipliklerin Resmi dedigim bu resimleri yaptim, ve bunlara isim olarak yapiminda kullandigim ip miktarini verdim. TED اخذت هذه الصورة و دعوتها صورة الخيط ، وأسميتها حسب مقدار الخيوط التي استعملتها لتمثيل كل صورة.
    Sen sihirbazı seyrederken aslında ipleri çeken o sevimli masum olur. Open Subtitles بينما تشاهد الساحر، تلك المساعدة البريئة هي من تتحكّم بكل الخيوط
    İpler görünmez. Peruğun altında kalacak. Open Subtitles ولن ترى الخيوط ، ستكون مخفية تحت الشعر المستعار
    Elimizde ipuçları var ve bütün tiryakileri temin ederim ki.. Open Subtitles ،لدينا عدداً من الخيوط ،ودعوني أطمئن كل المدخنين
    Zamanla, bu minik iplikler sıvının içinde katmanlaşıyor ve yüzeyde bir tabaka oluşturuyorlar. TED مع مرور الوقت، هذه الخيوط الدقيقة تشكل من السائل طبقات وتنتج حصيرة على السطح.
    Polis ve sigorta şirketi için bırakmamız gereken ipuçlarını da unutma. Open Subtitles لا تنسى الخيوط التى سنتركها للشرطة وشركة التأمين
    Ben baş soruşturmacıyım. Bir ipucunu izliyordum. Beni buraya getirdi. Open Subtitles انا المحقق الرئيسى فيها و كنت اتبع احدى الخيوط التى قادتنى الى هنا
    Hey, daha bitmedi. Git sicim getir, bunları bağlamamız lazım, haydi! Open Subtitles لم ننته بعد,إذهب و أحضر الخيوط يجب وضعها على حمالة ,هيا
    Hım, o bana sadece çorabın dikiş yerini ayarlamamda yardım ediyordu, ve senin açından, biraz garip gözükmüş olmalı. Open Subtitles تقصدين هذا كان يساعدني على ضبط الخيوط في جوربي و ربما بدا لكِ الأمر غريب من زاويتك
    Yok canım, sadece ip gerdim ama yine de sağ ol. Open Subtitles لا قمت فقط بتوصيل الخيوط لكن أشكرك على أي حال
    D.J kızın gözlerine ip sıktı, ve kız tamamen çılgına dönüp eve gitti. Open Subtitles دانيال الصغير رش عليها تلك الخيوط السخيفة على عينيها ومن ثم ارتعبت وذهبت الى المنزل
    Biraz ip buldum ve bir çengelle bir ağırlık bağladım. Open Subtitles وجدت بعض الخيوط وقمت بصنع خطاف و ثقل للغوص
    Sen sihirbazı seyrederken aslında ipleri çeken o sevimli masum olur. Open Subtitles بينما تشاهد الساحر، تلك المساعدة البريئة هي من تتحكّم بكل الخيوط
    Eğer ipleri düğümün tabanından çekerseniz, düğümün kendini ayakkabıya paralel olarak aşağıya yönlendirecek. TED وإذا سحبنا الخيوط في قاعدة هذه الربطة، ستجد بأن العقدة توجه نفسها مع المحور الطولي للحذاء.
    Sanki ipler senin elindeyken o sıcak kabinde sıkışmışım gibi. Open Subtitles كاننى مازلت عالق معك فى هذا الكشك الحار طوال الصيف نسحب الخيوط
    Çünkü o adam yok artık. İpler senin elinde değil. Open Subtitles لأن هذا الرجل قد أختفي لا يمكنكِ التلاعب بهذه الخيوط مجدداً
    Bu ipuçları bu davada kayda değer kırılmalara rehberlik etti bile. Open Subtitles هذه الخيوط أدّت فعلاً الى اكتشافاتٍ هامةٍ في القضيه
    Bu iplikler nesiller boyu kimono için iplik üreten makinelerle makineler ile aynı makinede üretildi. TED صُنعت هذه الخيوط في نفس الآلات التي كانت تصنع خيوط الكيمونو لأجيال.
    Havadaki füze için, önceki ipuçlarını izlememiz gerekiyor Open Subtitles بوجود هذا الصاروخ في الجو لابد أن نتتبع الخيوط الرئيسية فقط.
    Dedektiflerin birden fazla ipucunu izlediği söyleniyor. Open Subtitles والمُحققون قالوا أنهم سيتبعوا الكثير من الخيوط
    Çoğu balıkçı tüy, post, sicim kabuklar falan kullanır. Open Subtitles معظم من يصيدون بالسنانير يستخدمون الريش أو الفراء، الخيوط المجدولة، أو القطع القشرية.
    Bu iyi. Çünkü o yattıktan sonra dikiş dikebilirim. Open Subtitles هذا عظيم ,لأننى أحب أن أحيك بعض الخيوط قليلاً
    Biraz uğraşıp, sana bir yerlerden birkaç yeni tel bulabilirim. Open Subtitles بإمكاني محاولة الحصول علي بعض الخيوط الجديدة من مكان ما.
    Fosil örümcekler bile ağ örebilir bu fosil örümceği üzerindeki lif memeciği izlerinden görebileceğimiz gibi. TED حتى أُحفورات العناكب تستطيع عمل الخيوط كما يمكننا ان نرى من مظهر عضو الغزل في احفورة العنكبوت هذه
    Ve tıpkı bir kemanın telleri gibi, farklı motiflerle titreşerek farklı müzikal notalar üretebilirler. TED بالضبط شبه الخيوط الموجودة على الكمان يمكنها الاهتزاز في قوالب مختلفة منتجةً نوتات موسيقية مختلفة
    Onun svitşörtüne ait iplikleri Lana'nın odasına taşımışsın. Open Subtitles وقمت بنقل بنقل الخيوط من قميصها إلى سريرها
    Aynı örümcek tarafından üretilen lifler hayret verecek kadar farklı dizilime sahip olabilir. TED الخيوط التي تنتج من قبل عنكبوت واحد يوجد بِها وبشكل كبير تسلسلات متكررة مختلفة
    Şerif kumaş dükkanına gittim, yün ipliği ve yün iğnesi aldım. Open Subtitles شريف ذهبت لمحل القماش فأخضرت بعض الخيوط و بعض إبر الحياكة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more