Buldog, Roz yaşlı bir adamla dama oynuyormuş ve adam ölmüş. | Open Subtitles | البولدوغ، روز كَانتْ تَلْعبُ الداما مَع رجل محترمِ مسنِ، وهو ماتَ. |
Karanlıkta, bazen hayali dama oynadım. | TED | في الظلام، أحيانا كنت ألعب لعبة الداما في خيالي. |
Yaşlı, dökülen, duvarlı şehirlerin, ufak, küçücük otellerinde kaldık ve çatıya çıkıo, Vinho Verde içtik ve güneşin batışını dama oynayarak izledik. | TED | أقمنا في مدينة مسورة قديمة متداعية في فندق صغير وكان علينا التسلق الى العلية لنشرب فينهو فيردي ومشاهدة غروب الشمس ولعب الداما |
Eskiden dama oynadığımız bir dostumu arıyorum. | Open Subtitles | أنا تبدو 'لرفيق اعتدت على اللعب مع لعبة الداما . كنا مشددة. |
Ve onun orada öylece Çin Daması oynuyor olması midemde tuhaf bir hisse sebep oluyordu. sanki hiç bir şey olmayacakmış gibi. | Open Subtitles | و التى جعلتنى أحس بشئ غريب تجلس هناك فى الحجرة و تلعب الداما كما لو كان لاشئ سيحدث |
Satranç tahtasında dama oynayamazsınız. | Open Subtitles | حسناً، لا يمكنكما لعب الداما على رقعة الشطرنج |
Bazen bu kadar hüzün görüp yaşamaktansa... sadece dama oynamayı istiyorum... ya da başka bir meşgale bulmayı. | Open Subtitles | تمنيت في بعض الأحيان لو ألعب الداما أو أشغل نفسي بطريقة أخرى لا تجعلني أراك حزينة هكذا |
Daha sonra dama oyunu oynayacak mıyız? | Open Subtitles | هل ستدعيني أفوز عليكِ في لعبة الداما لاحقاً؟ |
Süper, bu dama setinin bir çeşidi, ama bu zeki ve parlak zekalı insanlar için. | Open Subtitles | رائع، توجد لعبة الداما ولكن للأشخاص الأذكياء والمنحرفين |
Yarın sabah kave içmeye gel. Galeriye. dama oynarız. | Open Subtitles | تعال إلى المقهى غداً صباحاً سنلعب الداما |
Evet, alabilirsin. Ne yaparsan yap. dama oynamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد خذيه , مهما يكن أنا أحاول لعب الداما |
- O zaman oyunun sonuçsuz kalmasını sağla, hani dama oynarken kızıp taşları devirirsin ya... onun gibi bir şey yap. | Open Subtitles | إذاً إكتشفي طريقة تُنهي بها اللعبة بدون أن تخسري مثل، روز عندما تُحبط من لعبة الداما تقوم بقلب اللوحة رأساً على عقب |
Önüme çıkan ufacık tehlikeden korksaydım, ...dama oynardım. | Open Subtitles | لو كنتُ خائفة من خطر صغير، فسوف ألعب لعبة الداما |
- Evet. Oradan da bazı Porto Rikolular'la dama oynamaya gideceğiz. | Open Subtitles | حسناً، سنتناول الهوت دوغ ثمّ نلعب الداما مع شخصٍ من "بويرتوريكو". |
Herkes dama oynarken sen satranç oynuyordun. | Open Subtitles | أنت تَلْعبين الشطرنج بينما كُلّ شخص آخر يَلْعبُ الداما |
- Sence dama oynarken mi yaralandım? | Open Subtitles | تعتقد بأني حصلت على هذا من لعب حجر الداما ؟ |
Dönüşte dama turnuvası yapalım mı? | Open Subtitles | ربما بإمكاننا نصب لعبة الداما في تسلسل الدور حين نعود للمنزل؟ |
Normal dama yerine Çin damasının içine koymuş olmayın? | Open Subtitles | ربما وضعتيها في الداما الصينية بدل أن تضعيها بالعادية |
Karınca Çiftçiliği, Mimarlık, Kuşçuluk, Satranç, dama, Çince, Çin Daması, | Open Subtitles | مزارع النمل، فن العمارة، الطيور، الشطرنج، الداما، اللغة الصينية، الداما الصينية، |
1956'da bilgisayarının onu damada yenebilmesini istiyordu. | TED | في عام 1956، أراد ان يشتري هذا الحاسوب أن يكون قادراً على هزيمته في لعبة الداما. |