Benim diplomatik dokunulmazlığım var, hemen yetkili kişi ile görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا تحقُّ لي الحصانة الدبلوماسيّة. أريد التحدّث مع الشخص المسؤول. |
Bakımı çok zor ve ayrıca diplomatik sorunlar yaratabiliyormuş. | Open Subtitles | الصيانة صعبة وهناك الاعتبارات الدبلوماسيّة أيضًا. |
Tüm diplomatik ve askeri kanalla iletişime geçtik ama henüz cevap gelmedi. | Open Subtitles | نسعى في كلّ الطرق الدبلوماسيّة و العسكريّة، لكن لا ردّ بعد |
diplomatik kargo paketleri mühürlenir ve içindekiler güvenlik ve gümrük tarafından incelenmez. | Open Subtitles | الحقائب الدبلوماسيّة مُغلقة ومحتوياتها تتجاوز إدارة أمن النقل والتفتيش الجمركي. |
diplomatik kargo paketleri bir mektup kadar küçük de olabilir bir konteyner kadar büyük de. | Open Subtitles | حسناً، الحقيبة الدبلوماسيّة يُمكن أن تكون صغيرة مثل المُغلف أو كبيرة مثل حاويات الشحن. |
İyi niyetli insanlar ulusal çıkarlar ile küresel çıkarları korumak için hassas diplomatik iletişimin gerekli olduğunu kabul eder. | Open Subtitles | الأُناس حَسِني النيّة، يفهمون الحاجة إلى الإتصالات الدبلوماسيّة الحساسة، لحماية كُلاً منّ المصلحة الوطنيّة، |
Eğer kendini o kadar diplomatik olarak adlandırıyorsan belki de gelmek istersin. | Open Subtitles | إن توسّمت في نفسك الدبلوماسيّة فربّما تأتي معي. |
Federaller, casusluk kanıtları bulunduğundan diplomatik dokunulmazlığın uygulanmayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال العملاء الفيدراليين أنّ الحصانة الدبلوماسيّة لا تُطبّق بما أنّه تُوجد أدلّة تتعلّق بالتجسّس. |
Bunlar bizim diplomatik pasaportlarımız. | Open Subtitles | هذه هي جوازات سفرنا الدبلوماسيّة |
İlk sevkiyat Pazartesi Suriye diplomatik kargosuyla gönderilecek. | Open Subtitles | الشحنة الأولى بإمكانها المغادرة يوم "الإثنين" بواسطة الباخرة السوريّة الدبلوماسيّة |
Silahlar Suriye diplomatik paketleriyle sevk ediliyor. | Open Subtitles | وصلت الأسلحة بواسطة "الحقيبة الدبلوماسيّة السوريّة" |
Üçüncü olarak, kendinizi ve asıl maksatlarınızı çarpıtarak, bütün uluslararası diplomatik kuralları ihlal ediyorsun. | Open Subtitles | ثالثاً: من خلال إخفاء نوياكِ الحقيقيّة و الكذب بشأن هويّتكِ . قد انتهكتِ جميع القوانين الدبلوماسيّة الدوليّة . والتهمة الأخيرة: |
Görünüşe göre buradaki diplomatik göreviniz sona erdi. | Open Subtitles | -سنحرص على إنهاء مهمّتك الدبلوماسيّة هنا |
Doğu Almanya diplomatik Temsilciliği Batı Almanya, Bonn | Open Subtitles | البعثة الدبلوماسيّة الألمانيّة الشرقيّة بون - ألمانيا الغربيّة |
Batı Almanya diplomatik Temsilciliği Doğu Almanya, Doğu Berlin | Open Subtitles | البعثة الدبلوماسيّة الألمانيّة الغربيّة برلين الشرقيّة - ألمانيا الشرقيّة |
diplomatik dokunulmazlığım var. | Open Subtitles | لديّ الحصانة الدبلوماسيّة |
Sophia aradığın iyi oldu fakat yeni düzenimizde resmi ve diplomatik kanalları kullanmanı yeğlerim. | Open Subtitles | (صوفيا)، أنا مسرورٌ لاتّصالك لكنّي أُفضّلُ أن تستخدمي القنوات الدبلوماسيّة الرسميّة المتاحة لنا الآن |
WikiLeaks kocaman bir diplomatik belgeler hazinesini serbest bıraktı. | Open Subtitles | (ويكيليكس) أطلقت العديدَ من البرقيّاتِ الدبلوماسيّة الدفينة. |
Nigel Wyndham'In konsolosluktaki konumu diplomatik dokunulmazlık içeriyor. | Open Subtitles | منصب (نايجل ويندهام) في القنصليّة يشمل الحصانة الدبلوماسيّة. |
Bu bir hafta önce Bonn'da ki Doğu Almanya diplomatik Temsilciliği'nin önünde çekildi. | Open Subtitles | لقد اُلتقطت هذه الصورة قبل أسبوع في (بون) في أمام مبنى البعثة الدبلوماسيّة الألمانية الشرقية |