Belki bir gece Kızarmış tavuk filân yeriz, diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت أننا سنحصل على الدجاج المشوي في ليلة ما |
Belki bir gece Kızarmış tavuk filân yeriz, diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت أننا سنحصل على الدجاج المشوي في ليلة ما |
Lois'in milyonlarca doları var ama Kızarmış tavuk kadar sevdiği bir şey daha yok. | Open Subtitles | لوس تملك ملايين الدولارات لكن لا يوجد شئ تحبه اكثر من الدجاج المشوي |
Kızarmış tavuk olur. Anna, lütfen Magnus'a sebze de yedir. | Open Subtitles | الدجاج المشوي ممتاز يا ان احرصي ان يأكل ماغنوس اكله لوسمحت |
Ve başlangıç için benim ünlü kızarmış tavuğumu yapıyorum. | Open Subtitles | وللطبق الرئيسي سأعد طبقي الشهير الدجاج المشوي |
Ve bu pek de zararlı görünmeyen tehlikeli ızgara tavuk hakkında neden hiçkimsenin yeterli bilgiye sahip olmadığını merak ettim. | TED | و كنت أتسائل لماذا لم يعرف أحد عن خطورة الدجاج المشوي .الذي لا يبدو أنه مضر جداً |
Kvass içip balık çorbası ve Kızarmış tavuk yerler ve şirin metresleriyle Deribasovskaya caddesinde gezintiye çıkarlar. | Open Subtitles | يشرب الكفاس ويأكل الدجاج المشوي ويتناول حساء السمك ويتسكع بصحبة الفتيات الجميلات |
Kızarmış tavuk için de aynısını söyledin. | Open Subtitles | هذا ما قُلتَه عن الدجاج المشوي |
Hey anne. Biraz daha Kızarmış tavuk var mı? | Open Subtitles | هل هناك مزيد من الدجاج المشوي |
- Mesela, Kızarmış tavuk... - Tavuk yiyince. | Open Subtitles | ـ مثل الدجاج المشوي ـ الدجاج |
Onu kek, Kızarmış tavuk hatta Fritos yese bile yataktan atmazdın sen. | Open Subtitles | ،لن تطرده من السرير لالتهام الكعك (الدجاج المشوي و(الفوريتوس |
Kızarmış tavuk salatası. | Open Subtitles | - سلطة الدجاج المشوي - |
Kızarmış tavuk! | Open Subtitles | الدجاج المشوي! |
Ve başlangıç için benim ünlü kızarmış tavuğumu yapıyorum. | Open Subtitles | وللطبق الرئيسي سأعد طبقي الشهير الدجاج المشوي |
Ne var ki, ızgara tavuk içinde gizli bir tehdidi barındırıyor. | TED | .ولكن الدجاج المشوي يحوي أخطاراً خفية |