"الدعارة" - Translation from Arabic to Turkish

    • porno
        
    • fuhuş
        
    • fahişelik
        
    • geneleve
        
    • fahişelikten
        
    • fahişe
        
    • seks
        
    • fuhuşa
        
    • genel
        
    • pornosu
        
    • fuhuştan
        
    • fahişeler
        
    • Fahişeliği
        
    • fuhuşun
        
    • kerhaneye
        
    Sen porno yıldızından inmiyorsun. Saç parçan, otoyolda ezilmiş birşeye benziyor. Open Subtitles . أنت لا يمكنك البعد عن الدعارة باروكتك تبدو كحيوان مقتول
    Tabii eğer bir yerlere sakladığın kötü şeyler yoksa, porno veya sigara gibi. Open Subtitles مالم تخفي أية أشياء سيئة في مكان ما، مثل أشياء الدعارة أو السجائر؟
    porno ve fuhuş gibi ahlaksız bir şey olarak görecek. Open Subtitles والمواد الإباحية أو الدعارة أو شيئا فاسدا على حد سواء
    Eşinin ailesinin yanına taşındığında, aile onu fuhuş yapmaya zorladı. TED عندما ذهبت إلى بيت عائلتها الجديدة، أجبروها على الدعارة.
    Dolandırıcılık davalarına baktım da, medyumlar bazen uyuşturucu kullanıp fahişelik yapıyormuş. Open Subtitles لقد مررتُ بقضايا الإحتيال، والوسطاء يكونون أحيانًا جبهة للمخدرات أو الدعارة.
    - Bir geneleve gittiler. - Genelevleri seviyorsunuz, değil mi? Open Subtitles ذَهبوا إلى بيت الدعارة أوه،تَحْبُّ بيت الدعارة هَلْ لا ؟
    Sizi porno endüstrisinin protokolleri konusunda biraz aydınlatmak isterim, beyler. Open Subtitles اسمحوا لي ان انيركم يا سادة لقواعد صناعة الدعارة
    Şey, Bay Kakihara, Funaki ailesinden Bay Suzuki'nin porno satış işini üç yıl önce bizzat siz onların elinden almıştınız. Open Subtitles تذكر ياسيدى انك منذ ثلاث سنوات فزت على السيد سوزوكى العضو بعصابة فوناكى بصفقة افلام الدعارة
    Olmayan çantalarına porno arşivini doldururken mi? Open Subtitles متى ؟ لما كنت مع اسطوانات الدعارة ؟ بحقائبك الخيالية ؟
    Ama ben o Alman porno kralını fark ettim, ve o yozlaşmış yöneticiyi. Open Subtitles لكنّني لاحظت بأنّ ملك الدعارة الألماني و لاحظت بأنّ أفسد المدير التنفيذي
    fuhuş sektöründeki insanlar, ki buna zorlananlar da dâhil, fuhuş nedeniyle sürekli ceza alıyorlar. TED الأشخاص المتورطون بالدعارة، و كذلك من يتم تهريبهم لنفس الغرض، تصدر بحقهم بانتظام أحكام متعددة بممارسة الدعارة.
    İran'da eroin bağımlılığı ve fuhuş var. TED يوجد مدمنوا الهروين وتجارة الدعارة أيضاً في إيران
    Ve şunu söyleyeyim, bulaştıkları her iş pislik kokuyor. fuhuş ve uyuşturucu işi yapıyorlar, ilaç, hap, esrar! Open Subtitles و لا يشغل بالهما سوى أنشطة الدعارة الدعارة و المخدرات فقط
    Hayır, benim zamanımda fahişelik denirdi, seks işi değil. TED لا، ولكن في أيامي، كانت تسمى الدعارة وليس المجالات الإباحية.
    İsveç'te daha önce olduğu kadar fahişelik var. TED يوجد الكثير من الدعارة في السويد كما كان من قبل.
    fahişelik yasaktır. Sen de Yunanca konuşuyorsun. Open Subtitles الدعارة غير قانونية، وأنت تتكلم اليونانية.
    Birlikte yer, birlikte antrenman yapar, duş alır, geneleve birlikte giderler. Open Subtitles إنهم يأكلون و يتدربون و يغتسلون و يروون النكات و يذهبون إلى بيوت الدعارة معاً
    Peki ya fahişelikten... hapiste yatan kardeşin? Open Subtitles ماذا عن أختك ؟ التي في السجن بسبب ممارسة الدعارة ؟
    fahişe aramıyordum. Yemin ederim. Open Subtitles أنا لم أكن اغريك على الدعارة . اقسم بالله لم أكن كذلك
    Daha önce seks işçiliği hakkında dinlediğiniz çoğu insan gibi değilim. TED لست مثل بقية الأشخاص الذين سمعتموهم يتحدثون عن الدعارة من قبل.
    İbadet ediş tarzınıza saldırıyor ama içki ve fuhuşa saldırdığını hiç görmedim. Open Subtitles يهاجم الطريقة التي تعبدون لكنني لم الاحظه يهاجم الخمر أو الدعارة
    genel evlerdeki kadınların birçoğu koca buluyor. Open Subtitles كثير من الفتيات يجدون الأزواج في بيوت الدعارة
    İnternet pornosu seven, küçük tombul bir çocuğumuz olur. Kitaba ihtiyacımız yok. Open Subtitles هذا لطيف, لدينا طفل سمين يحب الدعارة على الإنترنت
    Türler arası fuhuştan bahsetmiyorum bile. Open Subtitles سوف أقتُلك دون الحاجة لذكر أعمال الدعارة
    Telaş, viski satışlarını azıcık arttırsa da... fahişeler müşteri kaybeder. Open Subtitles قد يؤدي التوتر إلى رفع مبيعات الويكسي ولكن تجارة الدعارة تتراجع
    Düşünmek istemediğim sebeplerden ötürü Fahişeliği yasallaştırmak istiyor. Open Subtitles التي لاسباب لا اود ان افكر بها تريد مني ان اشرع الدعارة
    Misal, herkes fuhuşun yasalara aykırı olduğunu düşünür ama o işin bir sürü yolu var. Open Subtitles على سبيل المثال ، يعتقد الجميع أن الدعارة غير مشروعة لكن هناك طرق حولها
    Bu sapık davranışlarını, hak ettiği yer olan kerhaneye taşımasını istedim. Open Subtitles طلبت منه أن يأخذ أفعاله الشائنة إلى بيت الدعارة حيث ينتمي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more