Hayır. Onlar sadece amigo formamı çıkardılar ve yedek klubesine oturturdular. | Open Subtitles | كلا,لقد تركوني أخلع زي التشجيع و أدفئ الدكة فحسب |
Takımda değilim. yedek bile değilim. | Open Subtitles | و اسمي غير موجود للمباراة القادمة ولست موجود حتى على الدكة |
Sahadaki en iyi oyuncunu yedek kulübesine mi çekeceksin? | Open Subtitles | ستضع لاعبك المميز على الدكة في الربع الأخير من المباراة |
Telefondaki ses, parayı bankın altına bırakmamı söyledi. | Open Subtitles | الشخص على الهاتف طلب مني أن أترك المال تحت الدكة |
bankın altında daha sonra ne yapacağın yazılı. | Open Subtitles | هناك تعليمات اضافية تجدينها اسفل الدكة |
Sizi duydum! Sonraki üç maç yedek soyunacaksınız. | Open Subtitles | سمعتكم, سوف تجلسون في الدكة لثلاثة مباريات |
yedek kulübesi çok ikna edicidir, harika bir öğretmendir. | Open Subtitles | مقعد الدكة هو أفضل فرصة وأفضل معلم |
yedek kulübesi çok ikna edicidir, harika bir ögretmendir. | Open Subtitles | مقعد الدكة هو أفضل فرصة وأفضل معلم |
yedek kulübesi çok ikna edicidir, harika bir öğretmendir. | Open Subtitles | مقعد الدكة هو أفضل فرصة وأفضل معلم |
yedek kulübesi çok ikna edicidir, harika bir öğretmendir. | Open Subtitles | مقعد الدكة هو أفضل فرصة وأفضل معلم |
yedek kulübesinden çıkma zamanın geldi. | Open Subtitles | وقت انطلاقك من الدكة |
Hayır, Chuck, sadece yedek kaldın. Ama olanlar hakkında konuşmamız gerekecek. | Open Subtitles | لا يا (تشاك)، على الدكة فقط لكننا سنتكلم عم حدث |
yedek kulübesinden izliyorum. | Open Subtitles | ♪مشاهدا اياه من الدكة ♪ |
Ve, sakatlandığında, sen yedek klubesinde elinde iki tane hap ile onu bekliyordun. | Open Subtitles | ) و عندما حدثت كنت هناك على الدكة |
Ahşap bankın altına bırak. | Open Subtitles | تحت الدكة المعدنية |
Yeşil bankın üzerinde oturuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت على الدكة الخضراء |