İçine süt koyacak birkaç tane kova bulur musun? | Open Subtitles | براندي، أحضري بعض الدلاء لأضع فيها الحليب. |
Walter, bodruma gidip daha çok kova getir. | Open Subtitles | والتر ، انتقل إلى الطابق السفلي واجلب المزيد من الدلاء |
Kazma her zaman keskin, kova her zaman boş. | Open Subtitles | نعم المعاول دائما قاطعة ، الدلاء دائما خاوية |
Topla şu kovaları ayak altından! | Open Subtitles | و خذي هذه الدلاء ، إنها دائمًا في الطريق |
Bu cıvata kovaları beni işimden etmediği sürece zor işleri yapmalarına memnun olurum. | Open Subtitles | ما دامت هذه الدلاء من البراغي لا تطردني من العمل أنا سعيدة لأدعهم يقومون بالعمل التافه |
Ne de olsa büyük kovalar küçük olanlardan daha çok yağmur toplar. | Open Subtitles | تلتقط الدلاء الكبيرة أمطار أكثر من تلك الصغيرة |
Yemek pişirmek, temizlik ve yıkanmak için gereken tüm su dışardan kovalarla taslarla içeri taşınmak zorundaydı. | TED | جميع المياه للطبخ, والتنظيف والاستحمام كانت يجب أن تحمل إلى الداخل في الدلاء من الخارج. |
- Dikkat et. Tuvaletimdeki kovalardan o. | Open Subtitles | انتبه, أحد هذه الدلاء هو مرحاضي. |
Sizi domuz yağı kovalarını yalayan aptallar! | Open Subtitles | أنتن حفنة من الحمقاوات اللاتي يرتشفن دهون الخنازير من الدلاء! |
Evet, ya öyle yapacaksın ya da biraz daha kova bulacaksın. | Open Subtitles | إما أن تستمر بفعل هذا أو تحضر المزيد من الدلاء. |
Ben kova falan bulayım. | Open Subtitles | سأقوم بإحضارر بعض الدلاء أعتقد أنّ الأمور سارت على غير المتوقع مع أخوكِ |
Biliyorum, karşılaştırmak yanlış ama geceyi Calvin Klein 'la geçirmişim de şimdi beyzbol, kova ve uykuya dönmüş gibi olmuştum. | Open Subtitles | أعرف أنه لا وجه للمقارنة لكنني شعرت أنني قضيت الأمسية بإعلان "كلفين كلاين" و الآن عدت للبيسبول و الدلاء |
Hemen kova, bez, su falan alın. | Open Subtitles | اذهبن واجلبن الدلاء والمماسح والماء. |
Dün tuvaletten kova alırken gördüm. | Open Subtitles | البارحة رأيته يأخذ الدلاء من الحمام |
Dün tuvaletten kova alırken gördüm. | Open Subtitles | البارحة رأيته يأخذ الدلاء من الحمام |
Tom, kovaları getirin. | Open Subtitles | توم أنت أيضاً ساعد بملئ الدلاء |
- Şu kovaları sat sana kazancın yarısını vereyim. | Open Subtitles | بع هذه الدلاء وأعطيك نصف ثمنهم |
Bulabildiğin tüm kovaları al. | Open Subtitles | أحضري جميع الدلاء التي تجدينها. |
Sana yağmur yağdığında, kovaları nereye koyman gerektiğini gösterebilirim. | Open Subtitles | الآن يمكنني أن أريكما أين تضعها الدلاء عندما تمطر (إيدي)، المنزل جيد |
Bazı konserlerde sahnenin her iki yanına da kovalar koyduk. | Open Subtitles | لقد كان الدلاء لكلا طرفي على خشبة المسرح من خلال بعض من يظهر. |
kovalar köpeğimiz Tapioca nın, geçen bahar depresyona girip metal yemeye başlamasından sonra delik deşik olmuşlardı. | Open Subtitles | الدلاء كانت تحمل علامات عضّ، من الربيع ..الماضي لأنّ كلبنا شعر تابيوكا بالإكتئاب .. فبدأ بأكل المعدن .. |
Ardından örnek toplamamız söylendi biz de kovalarla küçük bir motorlu tekneye binip kratere doğru hücum ettik. | Open Subtitles | ثم طُلب منا بعدها الذهاب ،لجمع عينات لذا ذهبنا في قارب صغير مع بعض الدلاء |
Şimdi, bu yarı çalışan pas kovalarını şu harika, dev katil makineye takalım bakalım. | Open Subtitles | الآن , لنربط هذه الدلاء الصدأ التي بالكاد تعمل ! إلى آلة سحق قاتلة عملاقة |