Siz bize aileyi çökertmek için ihtiyacımız olan tüm Kanıtları bulup getirebilirsiniz. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَحْصلَ علينا الدليلَ الذي نَحتاجُ لجَلْب كُلّ كامل العائلةِ أسفل. |
Kanıtları inceleyelim. | Open Subtitles | حَسَناً، دعنا نَفْحصُ الدليلَ. |
Ama geçmedi, çünkü Kanıtları incelediğimizde | Open Subtitles | هو لَمْ، لأن مرّة الدليلَ مَوْزُونُ |
Gitmeden kanıtı almam gerekecek. | Open Subtitles | أنا سَأَحتاجُ الدليلَ قَبْلَ أَنْ أَتْركُ، رجاءً. |
Sağlık koruma sendikası kanıtlara bakmamı istedi. Ne düşünüyorsun? Yüzbaşı haklı mıydı? | Open Subtitles | حَسناً، إتحاد تصريف المجاري سَألَ ني للنَظْر إلى الدليلَ. |
Ona ilaç verip, onu uçurup, Delilleri kendileri yerleştirdiler. | Open Subtitles | أعطوه مخدّراتَ، حَصلَ عليه المستوى العالي، وزَرعَ الدليلَ. |
İpuçlarını yok ederiz. | Open Subtitles | - يُروّلُ، سعال... - يَجْعلُ الدليلَ يَختفي. |
Evet, bu arada Mason, Will'in kanıt dairesine girmesine yardım etmiş. | Open Subtitles | يَذكي: نعم، في هذه الأثناء، يُساعدُ ميسن سَيَنسلُّ إلى مدفنِ الدليلَ. |
CSI Las Vegas topladığı Kanıtları müvekkilime karşı kullanıyor. | Open Subtitles | الدليل لاس فيجاس OSI جَمعتْ... إنّ الدليلَ الذي هم يَستعملونَ |
Kanıtları koyduğumuz zarfın üstüne yazmıştım. | Open Subtitles | أنا كَتبتُه على ظرفِ الدليلَ. |
Bu olaydaki Kanıtları inceledim. | Open Subtitles | إختبرتُ الدليلَ في حالتِه، |
Ve sonra Kanıtları yok etti. | Open Subtitles | وبعد ذلك حطّمَ الدليلَ. |
Kanıtları yok edebilirler. | Open Subtitles | هم قَدْ يُتلفونَ الدليلَ. |
Kanıtları yokettik. | Open Subtitles | حطّمنَا الدليلَ |
Sana istediğin kanıtı getiremem çünkü kadının kafasının içinde duruyor ve ona ulaşmamın tek yolu kesip çıkarmak ki görünüşe göre bunu yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | وقد جلبتَ لي ثلاثَ حشراتٍ ميتة وأنفاً يسيل لا يمكنني أن أجد الدليلَ الذي تريدين لأنّه محبوسٌ في رأسها |
Yani, birisi kanıtı yerinden oynatmış. | Open Subtitles | الذي حرّكَ شخص ما الوسائلِ الدليلَ. |
kanıtı yediler ve izlerini kapattılar. | Open Subtitles | أَكلوا الدليلَ وغَطّى مساراتَه! |
Yani, benim teorimin biraz uzak ihtimal olduğunu biliyorum, ama kanıtlara bakarsak... tek anlamlı ilişki bu şekilde kuruluyor. | Open Subtitles | أَعْني، أَعْرفُ هذه النظريةِ قليلاً هناك، لكن أعطىَ الدليلَ... هي الخاتمةُ الوحيدةُ ذلك يَجْعلُ أيّ إحساس. |
kanıtlara göz kulak olurum. | Open Subtitles | أَحْرسُ الدليلَ. |
- Ah, kanıtlara hücum! | Open Subtitles | هاجمْ الدليلَ. |
Peki. Delilleri bizzat alıp laboratuara gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أريدكَ أن تأخذَ الدليلَ بنفسكَ إلى المختبر، و اتّصل بي حالما تعرف الهويّة |
Bu yüzden tüm Delilleri imha ettiler. | Open Subtitles | لَمْ يكونوا خلاقين. لذا حطّموا الدليلَ. |
İpuçlarını takip et. | Open Subtitles | إتلَ الدليلَ. |
Öldüğü gece, kanıt dairesine giren tek şey kanıt getiren kanıt muhafızları. | Open Subtitles | في ليلةِ مِنْ موتِه، الشيء الوحيد الذي يَدْخلُ المدفنَ حماة الدليلَ... والدليل. |