Eğer bu birleşme gerçekleşirse ve bu işi alamazsak gidecek bir işimiz olmayacak. | Open Subtitles | لو تم الدمج ولم نغلق نحن الصفقة لن يكون هناك وظيفة نعود إليها |
Son olarak, birleşme yaklaştıkça... sigortalarınızda değişiklikler olduğunu fark edeceksiniz. | Open Subtitles | وفي النهاية, خلال عملية الدمج ستلاحظون بعض التغيرات في الفوائد عليكم |
birleşme gerçekleştiğinde, Teknosa'da iş bulma konusunda iyi şanslar sana. | Open Subtitles | حظ سعيد بحصولك علي عمل في شركة راديو شاك الحقيرة بمجرد حدوث الدمج |
Jeannie'ye söylediğinde her ne dediyse artık, gerçekten birleşmeyi sonlandırabileceğini sanıyordu. | Open Subtitles | عندما أخبر جيني ما أخبره كان يعتقد فعلياً أنه يوقف الدمج |
Bu protesto, bu Birleşmenin deniz aşırı ülkelere iş göndermek gerçeğini de kapsıyor. | Open Subtitles | وكان لهذا التظاهر الواقع بأن هذا الدمج سيقوم بإرسال المهام إلى ماوراء البحار |
Birleşmeden sonra insanların geriye evrimleşmesini görmek hoş olacak, değil mi? | Open Subtitles | بعد الدمج سيكون من اللطيف أن نرى البشر معكوس تطورهم ، أليس كذلك ؟ |
Eğer bu birleşme ile ilgiliyse bilmelisin ki birleşmeyle ilgili sadece ufak bir etkiye sahibim. | Open Subtitles | لو بخصوص الدمج يجب أن تعلموا إنني أشعر شعورا سيئا بخصوص الدور الصغير الذي لعبته في هذا الأمر |
Bu birleşme iflasın bütün finansal zorunluluklarını... | Open Subtitles | كان ذلك الدمج سيسدد كل المطالبات المالية |
Bay Hayden, ...birleşme fırsatında kaybetmenizin üzüntüsünü anlıyorum, ...ama bu satın almanın, finansal topluluğun yönetime inancı olduğunu hissettirdiğine inanıyorum. | Open Subtitles | سيد هايدن أنا أتفهم خيبة أملك في خسارة فرصة الدمج ولكني أرى أن شراء الدين يعني |
birleşme yapacağız isim ortağı olacağım ve Jessica'nın tek seçeneği sensin. | Open Subtitles | لكن لدي وعده لي هارفي إذا تم الدمج سوف يجعلني شريكة و خيار جاسيكا الوحيد هو أنت |
Senin konuşman olmasaydı, babanın emekleri ve birleşme programı çöpe gidecekti. | Open Subtitles | لو لم تتكلم لكان برنامج الدمج وعمل والدك ذهب سُداً |
ve birleşme çubuğu için bir yol bulmaya gidiyoruz. . | Open Subtitles | و ستحاولون ايجاد طريقة لجعل هذا الدمج يبقى طويلا |
birleşme hakkında bu kadar tutkulu tartıştığınızda, ...Diane, birkaç telefon görüşmesi yaptım ve muhtemel bir talip belirledim. | Open Subtitles | بعد أن رأيتُ حماسكِ لموضوع الدمج يا دايان أجريتُ بعض الاتصالات، ووجدتُ شخصًا مهتمًا |
Eğer bu evrakları hemen imzalamazsanız, birleşme gerçekleşmeyecek. | Open Subtitles | إن لم توقع هذه المستندات الآن فسوف يلغى الدمج |
O zaman, birleşme hakkında konuşmaya hazırsın. | Open Subtitles | ربما أنت مستعد للتكلم عن الدمج في هذه الحالة |
Demek istediğim birleşmeyi ben istemedim ama şirketi elimde tutmak için gerekeni yaptım. | Open Subtitles | بيت القصيد هو أنّني لم أرد هذا الدمج ولكن فعلت ماعلي فعله للحفاظ على الشركة |
birleşmeyi kutlamak için büyük bir müzik ve sanat festivali. | Open Subtitles | انها حفلة غنائية وفنية كبيرة للأحتفال بهذا الدمج |
birleşmeyi bozmak işimi bozacaktı, niye ondan kurtulmak isteyeyim ki? | Open Subtitles | ، فقدان هذا الدمج كان وبالاً سيئاً على الأعمـال لذا لمـاذا عليّ أن أتخلص منه ؟ |
Daha çok yeni bir durum bu, tasarımcılar ve bilimciler arasındaki bu Birleşmenin, bazı ilk "sevimli" -- diyebileceğimiz -- bilimsel sunumları üretmesi. | TED | وفقط حديثا مع هذا الدمج بين التصميم و العلم ينتج بدايات العرض الجميلة إذا صح التعبير |
Ve altınla kaplanacağız. 'Birleşmenin dokunulmaz altınıyla'. | Open Subtitles | ونحصل علي الحصانة الذهبية في هذا الدمج.. |
Birleşmeden önce tatsızlık olmasın. İstifa etmesini istemiyorum. Bu sana bağlı. | Open Subtitles | لا موجات قبل الدمج أنا لا أريد له أن يستقيل. |
Abed, Gluon fotoğrafı sırası epey uzun. | Open Subtitles | صف إنتظار كشك الدمج يبدو طويلاً جداً |
Neden bu vakada füzyon uygulamıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تستخدمين فقط طريقة الدمج في هذه الحالة؟ |
"Birleşmeler ve satın almalar" terimini duymuşsundur. | Open Subtitles | بالتأكيد سمعتِ عن مصطلح (عمليات الدمج و التملك) ، أليس كذلك ؟ |