"الدهشة" - Translation from Arabic to Turkish

    • şaşırmış
        
    • şaşkınlık
        
    • şaşırma
        
    • şaşırtıcı
        
    • Şaşırdın
        
    • Şaşırmışa
        
    • Hararetle tavsiye
        
    • rağmen
        
    Bu kadar şaşırmış numarası yapmayın sizi kurnaz ihtiyarlar. Open Subtitles ، ولا تتصنعا الدهشة أيضاً . أيتها العجوزتان الماكرتان
    Hatırlıyorum, düşerken, yüzünün tam ortasına baktım, çok şaşırmış gözüküyordu. Open Subtitles عندما سقطنا استدرت ونظرت الى وجهه رأيت نظرة الدهشة على وجهه تخيل, انا تيلر اسقط من على الجبل.
    Ve şimdi, kahpe hizmetçi kız, şaşırmış, kaçıyor. Open Subtitles والآن , فتــــــاة البغــــاء تــلوذ بالفرار من الدهشة.
    Anımsadığım kadarıyla, ben şaşkınlık geçirirken, eve doğru yürüdü ve anahtarla kapıyı açarak içeri girdi. Open Subtitles نعم, وقد اصابتنى الدهشة لذلك, لأنى رأيته يدخل الى المنزل باستخدام المفتاح
    Ona karşı olsanız da şaşırma yetinizi kaybetmeyin. Open Subtitles ليحافظ حتى على نواب حزب المعارضين قدراته تثير الدهشة
    Belki şaşırtıcı, fakat tüm bu örneklerin baskın ve ikna edici kanıtları şu ki bu sistem çalışıyor. TED لكن الأدلة ربما تثير الدهشة ومقنعة من كل هذه الأمثلة الحديثة
    Şaşırdın galiba. Open Subtitles تبدو عليك آمارات الدهشة.
    Şaşırmışa benziyorsun. Open Subtitles تبدو عليكَ الدهشة
    Hararetle tavsiye ederim. Open Subtitles ورخيصة بشكل يثير الدهشة أيضاً
    Haberiniz olduğunu biliyoruz, şaşırmış gibi yapmanıza gerek yok. Open Subtitles نحن نعلم عما نتحدث عنه، لا يوجد شيء يثير الدهشة في هذا المجال.
    Carter, o kadar da şaşırmış olamazsın. Open Subtitles أسمع , كارتر , لايمكنك أن تكون بتلك الدهشة
    Sen şaşırmış görünüyorsun. Open Subtitles القتال منوط بشعور الدهشة وليس القعقعة، تبدين مُقعقعة.
    Bütün gün oturup gardiyan geldiğinde şaşırmış gibi davranma provası yaptım ama... Open Subtitles جلست و إنتظرت طوال النهار. و تمرنت على إظهار تعبير الدهشة حين يأتي إلى ضابط الأمن.
    Ayakkabıları üzerindeki işaretin boyutuyla kendilerini tanımlayanların davranışlarına şaşırmış göründük fakat sunduğumuz anlatı, kazançtı. TED لقد تملكتنا الدهشة لسلوكيات أولئك الذين يعرّفون أنفسهم بحسب حجم العلامة الموجودة على أحذيتهم, وما اكتسبوه كان من القصص التي عرضناها.
    şaşırmış gibi bakma. Deneyimli bir hırsız o. Open Subtitles لا تظهري الدهشة فهي سارقة بارعة
    Binanın sağlamlığı ve güzelliği karşısında, şaşkınlık ve büyük bir takdir duygusu içerisindeydim. Open Subtitles لقد اصابتني الدهشة والاعجاب لروعة وقوة التصاميم
    Bunu yapan diğer ifadeler, mutluluk şaşkınlık kızgınlık ve korku. Open Subtitles التعبيرات الأخرى التي تفعل ذلك هي السعادة و الدهشة و الغضب و الخوف
    Çok şaşırma. Gideli o kadar olmadı. Open Subtitles لا تبدِ على محياك الدهشة الشديدة، فإنّي لم أغب طويلًا لهذه الدرجة.
    Ne? şaşırma. İkinizin sırlarından hiç hoşlanmazdım zaten. Open Subtitles لا داعٍ لهذه الدهشة المفرطة، لم يرقني قطّ حمل شخصين للسرّ.
    Tam tersine, asıl şaşırtıcı olan, ...benim gibi bir adamın, ...yaşadığı bütün o yıllar boyunca, hayata seyirci kalıp, ...kensinde olan büyük gücü keşfedememiş olması, ama... Open Subtitles على العكس من ذلك، ما يثير الدهشة هو أن رجلا مثلي يمكن أن يبقى طيلة هذه السنوات يشاهد الحياة بصفة متفرج
    Belki şaşırtıcı ama sanırım kandırıldım. Open Subtitles ربما ستصيبك الدهشة لو علمت انه يتم خداعى حاليا
    Şaşırdın mı? Open Subtitles نظرتم نوع من الدهشة.
    - Şaşırmışa benzemiyorsun. Open Subtitles -إليك بهذه الدهشة الشديدة عنك .
    Hararetle tavsiye ederim. Open Subtitles ورخيصة بشكل يثير الدهشة أيضاً
    Olağanüstü bir hafifliği var ve buna rağmen inanılmaz şekilde dengeli. TED إنها تملك نورًا لا مثيل له ومع ذلك، فإنها أيضا متوازنة إلى الحد الذي يثير الدهشة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more