Yani bu masa örtüsü ve porselen takımlar... ve, Tanrım, yağ bıçağı... | Open Subtitles | أعني , السفرة الكتانية و الصينية و .. يا إلهي سكينة الدهن |
Burada su, un, tuz, yağ ve mayanın karıştırıldığı hazneleri görüyoruz. | Open Subtitles | إذن هنا نرى الحاويات حيث يُخلط الماء الطحين، الملح، الدهن والخميرة |
Madde o kadar sıcak yanıyor ki, eti bir yağ gibi eritiyor. | Open Subtitles | تصدر هذه الماده درجه حراره عاليه لدرجة انها تذيب اللحم مثل الدهن |
Güzel. Biraz yağlı ama güzel. | Open Subtitles | إنها جيدة جداً.بها قليل من الدهن لكنها جيدة جداً |
2 tonluk balına yağı tortuda istiridye bulmak için eşeleniyor. | Open Subtitles | طنان من الدهن المتحرّك يطوف بحثاً عن البطلينوس في الرواسب |
yağlar parafin vazifesi gördü, yavaş ve yoğun bir biçimde yandı. | Open Subtitles | الدهن فعل مثل ذوبان الشمعة احترق بشكل حار بطئ شديد |
Ayrıca yağ değişimi zamanı gelmiş ve sen bunu sürekli unutursun. | Open Subtitles | والتي بالمناسبه تحتاج الى تبديل الدهن . وهو ما تنسيه دائما |
ve yedi bölümden oluşuyor.. bölüm adları ise şöyle, deri, kemikler, et, iç organlar, kan,yağ ve diğerleri. | TED | ويحوي ذلك الكاتلوغ 7 أجزاء وهي .. الجلد .. العظام .. اللحم .. الاعضاء الداخلية الدم .. الدهن .. ومتفرقات |
Son olarak, sağ tarafınızda, bir baloncuk görüyorsunuz, vücudun yağ molekülünü emeceği hücre benzeri bir yapı bu. | TED | وعلى الجانب الايمن نجد شيء فقاعي وهي تبدو مثل الخلايا التي يستخدمها الجسم لامتصاص الدهن |
Burnu, yanakları, damağını, hepsini yağ peltesi olana kadar kaynatıyorlar. | Open Subtitles | وكل شيء أنظر إلى هذا يغلون الأنف واللثة إلى هلام كبير من الدهن |
Crane aile spesiyalitesi. yağ içinde yüzen yumurta. Ortası delik beyaz ekmeğin üzerice konmuş. | Open Subtitles | بيض مقلي يسبح في الدهن,بالاضافه الى خبز ابيض يشع من كثرة السعرات |
Neredeyse yok denecek kadar az miktarda yağ hariç. | Open Subtitles | ماعدا كان هناك منخفض جدا، تتتبّع كميات تقريبا الدهن الحيواني. |
Brad'nin vücuduna baksana. Bir dirhem yağ yok. | Open Subtitles | أنظر إلى جسم براد , ليس به وزن من الدهن عليه |
Ve derilerinin hemen altında bulunan kalın yağ tabakası sayesinde bunun gibi soğuklarda bile ısı kaybını önleyebilirler. | Open Subtitles | وفروهم، بطبقةٍ سميكة من الدهن تحته، يمنع تحرير مُعظم الحرارة، حتّى في أجواءٍ باردة كهذه. |
Umarım yağlı saçların... SIKPA alıcılarını bozmaz. | Open Subtitles | آمل أن الدهن الذي على شعرك لا يفسد رؤوس الإستقبال |
Dinle, sana bir fincan kahve alabilir miyim veya o az yağlı, köpüksüz lattelerden falan? | Open Subtitles | لذا اسمعي ،هل هناك أي فرصة لأن أدعوك إلى فنجان قهوة أو أحد تلك المشروبات منزوعة الدهن وبدون رغوة كما تحبيها؟ |
İkisinin de enerji ve vücut sıcaklığını sağlamak için yeterli yağı yok. | Open Subtitles | لا هذا ولا ذاك حصل على الدهن الكافي من أجل الطاقة والتدفئة |
İçine biraz ekmek kır. yağı çeksin. | Open Subtitles | إنثر عليها بعض الملح ، شيل إنه سيمتص الدهن |
100 kilodan fazla olmalı. Sırtından yağlar fışkırıyor. | Open Subtitles | لابد أنه يزن أكثر من 100 كيلو ,كل ذلك الدهن على ظهره |
Tek farkım donmuş yoğurt yememdi ama o da yağsız. | Open Subtitles | ملذتي الوحيدة كانت تناول الكثير من الزبادي المجمّد، ولكنه خالي الدهن |
Kırmızı biberli yağdan alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكننا الحصول على المزيد من الدهن مع الفلفل الأحمر, من فضلك؟ |
Biraz boya istiyor, biraz böcek ilacı. | Open Subtitles | هذا المنزل يحتاج لبعض الدهن صندوق لاصطياد الصراصير |
İyi fikir. yağını yemek ister misin? | Open Subtitles | يبدو هذا جيداً ، هل تريد تناول الدهن المتبقي من شريحتي؟ |
Aslında beraber yağları çiğnerken kasabımın kullandığı bir söz. | Open Subtitles | إنها في الحقيقة عبارة يستخدمها جزّاري حينما نمضغ الدهن |
Cızırtı. Ne olduğu adından belli. | Open Subtitles | الدهن , مذاقه سيئ |
- Biraz kabaydı bu. - Sanırım şişko dediği benim. | Open Subtitles | كلمات قاسية بالتأكيد أنا هذا الدهن |