Dodoyu sevebilirsiniz. Dodonun güzel olduğunu düşünebilirsiniz. Dodoyla evlenmek bile isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | رما بإمكانك أن تحب الدودو و تظن أنه جميل و ربما بإمكانك أن تتمنى تتزوج الدودو |
Ama Dodoyu uçmaya teşvik etmezsiniz.. | Open Subtitles | و لكن لا يمكن أن تشجع الدودو على الطيران |
Egzotik hayvanlara karşı zaafı var ona Dodoyu verirsem benden hoşlanır diye düşündüm. | Open Subtitles | انا اعلم انها مولعه بالحيوانات النادره و اعتقدت انه ربما اذا احضرت لها الدودو ربما سوف تحبني |
Mauritius adası Hint Okyanu'sunda, Madagaskar'in doğu kıyısı açıklarında bir ada ve aynı zamanda dodo kuşunun hem keşfedildiği, hem de 150 yıl içinde soyunun tüketildiği yer. | TED | و موريشيوس عبارة عن جزيرة صغيرة قبالة الساحل الشرقي لمدغشقر في المحيط الهندي, و هي المكان الذي أكتشف و انقرض به طائر الدودو كليًا خلال 150 عامًا. |
Herkes bu arkeolojik buluş için çok heyecanlanmıştı zira sonunda bütün bir dodo iskeletini birleştirebilme ihtimalleri vardı. | TED | تحمس الجميع لهذا الكشف الأثري, لأنه أخيرًا أصبح بالأمكان تشكيل هيكل كامل لطائر الدودو. |
Kendi kendime şöyle düşündüm: kendi dodo iskeletim olsa harika olmaz mıydı? | TED | و فكرت أوليست هذه بفرصة عظيمة اذا ما حصلت على هيكل الدودو الخاص بي؟ |
Dodoyu getireceğim majesteleri. | Open Subtitles | سوف احضر لك طائر الدودو جلالتك |
Dodoyu saklamış. | Open Subtitles | انه يخفي الدودو |
ama nafile: bana dodo iskeleti yok. | TED | للأسف, لم أتمكن من الحصول على هيكل الدودو الخاص بي. |
Ve bu Sculpey'e baktım ve düşündüm ki, belki, evet, belki kendi dodo kafatasımı yapabilirdim. | TED | و تمعنت في الصلصال, و فكرت لربما أمكنني صنع جمجمة الدودو الخاصة بي. |
Ve birkaç saat içinde elde ettiğim şey aslında baya makul bir dodo kafatasıydı. Devam etmeyi planlamıyordum, ben-- bilirsiniz ya hani acayip dağınık bir odayı sadece bir kerede tek bir şeyi kaldırarak temizleyebilirsiniz; bütünlüğü düşünemezsiniz. | TED | و في بضع ساعات كنت قد حققت ما يبدو على أنها جمجمة بحجم مقبول لطائر الدودو. و لم أنو الأستمرار, كانت كما لو كنت ترتب غرفة تعمها الفوضى بلتقاطك شيئًا تلو الآخر, ف من الصعب التفكير في مجملها. |
Bana güvenmek konusunda endişelenmene gerek yok dostum. Ben en az dodo kadar güvenilirim. (Ç.N: | Open Subtitles | لا تقلق من جانبي يا صاحبي يمكنك الاعتماد عليّ كطائر الدودو |
Tanrım, bir dodo kuşu bulmuş gibisin. Onun gibi erkeklerin soyu tükendi. | Open Subtitles | يا ألهى كأن وجدت طائر الدودو الرجال مثله نادره |
Muazzam dodo kuşu soyu tükendiğinde pes etti mi? | Open Subtitles | هل استسلَمَ طائرُ الدودو العظيم عندما أنقرض |