Bu doğrudan kanıtladı ki, yunus sinyallerini anlamasak bile, yunuslar birbirlerine bilgi aktarıyor. | Open Subtitles | دون فهم ما هي إشارات الدولفين, أن الدلافين ترسل المعرفة إلى بعضهم البعض. |
Yavru bir yunus kadar akıllı olmak istiyorsanız hemen arayın. | Open Subtitles | إن أردت أن تكون ذكيًا بقدّر الدولفين الصغّير، إتصل الآن. |
Ancak yunus artık bu kanala girdiğine göre ekip farklı bir yöntem deneyebilir. | Open Subtitles | ومع ذلك الدولفين الأن فى هذه القناة لعل على الطاقم ان يغير سياسته |
Dolphin'e hoş geldiniz efendim. | Open Subtitles | مرحبا بك سيدي في فندق الدولفين هل تريد دخول الغرفة؟ |
En iyisi önce yunusu öldüreyim ki onu ikiniz de görün. | Open Subtitles | أعتقد أننى سوف أقتل الدولفين أولا لا أريد أن أضيع عليكم هذة اللحظة |
Bu resme bakan herhangi biri bu yunusun kuşatıldığını, ve davranışının engellendiğini açıkça anlayacaktır. | TED | اي احد ينظر الى هذه الصورة سيرى ان الدولفين محاصر وتصرفاته مضطربة |
İzleyin. Tıpkı bir yunus gibi kuyruğunu aşağı yukarı sallıyor. | TED | شاهدوا هذا إنه يذبذب ذيله للأعلى والأسفل مثل الدولفين |
İşte burada bir yunus var. Bir başkası da burada. Bakın, bir yunus daha. | TED | ترون الدولفين هنا ها هو دولفين وها هو دولفين |
Eğer erkek bir yunus anneden ayrılırsa, genellikle bir başka erkek yunusa katılır ve aylarca sürebilecek bir ittifak oluşturur. | TED | فعندما يترك الدولفين والدته فهو عادة ينضم الى ذكر آخر ليشكل تحالفاً معه .. قد يستمر لعقود |
Para için de bir yunus gerek. Ancak buralarda bir yunus göremiyorum. Ya sen? | Open Subtitles | يجب أن أحصل على الدولفين لكى احصل على النقود هل ترئ دولفين هنا؟ |
- Muhteşem bir yunus balığına benziyordu. Arkadaşım Emma ondan çok hoşlanıyordu. | Open Subtitles | -لا ، لقد كان يشبه الدولفين ، وكانت صديقتي ايما مفتونة به |
Küçük bir şişeburunlu yunus grubu oldukça sıra dışı bir avlanma seferine başlamak için kıyıya yaklaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | ها هي مجموعة من الدولفين القنيني الأنف تتخذ سبيلها |
Delaney cinayeti, Russ'ın tehdit edilmesi, bütün bunlar annenin mezarında bulduğumuz gümüş yunus yüzünden oluyor. | Open Subtitles | مقتل ديلاني, التهديد لحياة روس هذا كله يحدث الآن بسبب الدولفين الزجاجي الصغير الذي وجدناه عند قبر أمك |
Sadece yunus balığı ile yapanlarına alışık değildir. | Open Subtitles | ربما ليست معتادة عليها مختلطة مع شكل جسم الدولفين العاري |
Ben Gerald Olin. Dolphin Oteli'nin müdürüyüm. | Open Subtitles | أنا جيرليد أولين المدير في فندق الدولفين |
Lütfen! Polis çağır. Onları Dolphin Oteli'ne gönder. | Open Subtitles | ليلي أرجوك اتصلي بالشرطة أرسليهم إلى فندق الدولفين |
Aman tanrım. Buluşmadan önce yunusu kırbaçlamıyor. Sen deli misin? | Open Subtitles | يا إلهي، إنه لا يضرب الدولفين قبل أي موعد غرامي كبير. |
Hayır. Jenny, şu akvaryumdaki yunusu görüyor musun? Bart'tan uzak olduğu için ürkek görünüyor? | Open Subtitles | لا, جيني هل ترين كيف يخاف الدولفين من بارت؟ |
Tüm bu karakteristik imza ıslıkları bir yunusun yaşamı boyunca oldukça sabit ve klişedir. | TED | معظم تلك التصفيرات المميزة - والتي تشبه التوقيع الشخصي - تكون ذات نمط ثابت ومستقر خلال حياة الدولفين |
Siyah yunuslar genellikle 200 başlık sürüler halinde dolaşır ve avlanırlar. | Open Subtitles | الدولفين المعتم، في أغلب الأحيان يكون في تجمعات قويةِ العمل سوية من اجل الصيدِ. |
Çünkü O da yakında Snowflake gibi olacak? Onu bulmalıyım. | Open Subtitles | أنه بخصوص مسالة الدولفين يجب أن أعرف مكانه |
Bu da bir eğiticinin ıslık çalışını gösteren bir resim, eğiticinin bir yunusa doğru şeyi yaptığını ve gidip balık alabileceğini anlatan bir ıslık. | TED | هذه الصورة تعبر عن صوت صفارة المدرب وهي صفارة لكي تخبر الدولفين انه ان قام بما يطلب منه سوف يحصل على سمكة |
Çayırların içinde sana deniz dünyası müzesinden aldığım o peluş yunusla oynayıp dururdun. | Open Subtitles | أنتِ و ذلك الدولفين المحشو الذي اشتريته لكِ من عالم البحار |
Dolphins futbol oynuyor. | Open Subtitles | فريق الدولفين يلعب في كره القدم |
- Jasmine yunusları seviyor. | Open Subtitles | ياسمين لديها شىء من أجل الدولفين |