Elimizde bir mucize olmadığına göre DNA raporunu beklememiz gerekecek. | Open Subtitles | أن تحدث معجزة علينا أن ننتظر تقرير الدي أن آي |
Genetik olarak, insanlar ve öküzler birbirlerinden birkaç DNA ile ayrılır. | Open Subtitles | جينيا البشر والأبقار غير مختلفون إلا ببعض خيوط الدي أن إيه |
Noktaları yeni birleştirdik. Yapmamız gereken örneklerimizi on kat ya da daha fazla artırmak. Dünyanın her yerindeki insanlardan yüzlerce binlerce DNA örnekleri. | TED | لقد وصلنا نقاطا فقط، وعلينا أن نزيد حجم العينة بعدة مرات، مئات الآلاف من عينات الدي أن أي من أشخاص من كل أنحاء العالم، |
Mary Anne'in öldürüldüğü yerde... bulunan kan örneğinin test sonuçlarını aldıktan sonra,... kan örneğinde ki DNA'yı... bilinen suçlu ve şüphelilerinkiyle karşılaştırabilirler. | Open Subtitles | عندما يحصلون علي نتائج الفحص للدماء الموجوده في موقع قتل ماريان ليقارنوا الدي أن اه و عينه الدماء |
-Kurbanın DNA'sını teşhis edemedik. Bilgisayarları hâlâ çalışmıyormuş. | Open Subtitles | ليسـت هناك أي تطابق في الدي أن آي في كمبيوتر الجيش |
Mümkün olduğu kadar, insan DNA'sı emebilmesi için, böceğin, kendisini tıka basa beslemesine izin verdim. | Open Subtitles | سمحت للبق بالتهام نفسها لأمتصاص أكبر كمية من الدي أن أيه البشري |
Bitkilerin DNA'sına ateş böceklerinin ışık saçma özelliklerini kattık. | Open Subtitles | لقد أخذنا الدي أن أي من النباتات وقسمنا بلومنسقينس في خصائص الحشرات |
Herhalde DNA'sını okuyup bütün aileyi imha etti. | Open Subtitles | وبالتالي استطاع الجهاز أن يقرأ الدي أن أي |
DNA'mla ilgili bir şey, süreci... ilerletti işte. | Open Subtitles | هناك شيء في دمي و الدي أن أي, جعلت من العملية تنجح |
Benden elf kulağındaki kandan DNA örneği almamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد مني أن استخرج الدي أن أي في عينه الدم الموجودة في قطعة الشحم هذه؟ |
Katilin kanındaki DNA ailenizle eşleştirdiğim kokteyl bardağındaki DNA ile aynı. | Open Subtitles | الدي أن أي في دم القاتل كانت تشابه البصمة التي أزلتها من الكأس الزجاجي والتي كانت لواحد من عائلتك |
Katilin kanındaki DNA yapaysal olarak işlenmiş. | Open Subtitles | الدي أن اي في دم القاتل تم التلاعبُ بها وراثياً |
Bir süre önce bana getirdiğin DNA örneği gibi. | Open Subtitles | مثل النموذج الدي أن أي التي قدمتها لي منـُـذ مـُـدة |
Biri kurbanda biraz DNA bırakmış. | Open Subtitles | حسناً, شخص ما ترك بصمة الدي أن أي على الضحية |
Ve o güzel zamanlarını labaratuvarda bize DNA sonuçlarını vermek için harcayacaklar. | Open Subtitles | والمختبر يأخذون وقتهم لأخبارنا عن نتائج فحص الدي أن أي |
Öyleyse parmakizini ve DNA'nı vermende sakınca yoktur. | Open Subtitles | في هذه القضية, أنت لا تمانع من اعطائنا بصمات الأصابع وايضاً نموذج الدي أن أي |
DNA testinden nasıl geçtin? | Open Subtitles | كَيفَ حَصلتَ على الدي أن ايه المطابق؟ |
DNA testinden nasıl geçtin? | Open Subtitles | كَيفَ حَصلتَ على الدي أن ايه المطابق؟ |
Kurbanlar arasında gözle görülür bir bağ yok DNA örnekleri de eşleşmiyor. | Open Subtitles | ليس هُناك علاقة واضحه بين الضحيتين ولا تطابق في حمض " الدي أن أي |
Üniversite hastanesi DNA testi yapıyordu ve gönüllüleri arıyorlardı. | Open Subtitles | أوه, أجل في مستشفى الجامعة حيث يجرون فحص "الدي أن آيه" وأرادوا متطوعين |