Hayır o kurabiye canavarı değil. Sadece bir ayı vurdun. | Open Subtitles | كلا إنه ووكي و قد اسقطته على أنه هو الدُب |
Bir an önce şu ayı mıydı denizaslanı mıydı, her neyse al o körini artık! | Open Subtitles | اسرع واشتري جلد الدُب .أو جلد الأسد أو مهما يكُن ماتُريده |
Bazen bir ayıyı yersiniz ve bazen ayı sizi yer. | Open Subtitles | بعض الأحيان تأكل الدُب وبعض الأحيان هو من يلتهمك. |
Bu ayıyı parkta daha fazla dolaştırmayacağız. | Open Subtitles | الآن لنجعل الدُب يندم على وضعه لقدمه في المتنزه |
Big Bear'da bir kulübesi var. | Open Subtitles | ؟ أنه يملك كابينه له في منطقة الدُب الكبير |
Büyük Kötü Ayıya inanmayan kişi! | Open Subtitles | التى لم تصدق قصة الدُب المتوحش |
O küçük ayıyla kartopu savaşı yapman, çok şirindi. | Open Subtitles | وأنت مع ذلك الدُب الصغير عندما تقاتلتم بكرات الثلج , لقد كان هذا رائعاً |
ayı safra kesesi, gergedan boynuzu. | Open Subtitles | لصُنع الأدوية و المُنشطات مرارة الدُب ، قرون وحيد القرن |
Söylemiştim, ayı çantasını yeteri kadar yükseğe asmadın. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنك لم تعلق كيسة الدُب عالياً |
Söylemiştim, ayı çantasını yeteri kadar yükseğe asmadın. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنك لم تعلق كيسة الدُب عالياً |
Sen ayıyı becer, ayı da seni becersin, piller dahil değil. | Open Subtitles | فلتعبث مع الدُب وسيعبث معك الدُب بدوره أيضاً البطاريات لم يتم إدراجها |
- Evet eminim. Yaşlı,çirkin ayı hadi başlayalım. | Open Subtitles | ، أيها الدُب الضخم تعال ، هيا بنا |
- Evet eminim. Yaşlı,çirkin ayı hadi başlayalım. | Open Subtitles | ، أيها الدُب الضخم تعال ، هيا بنا |
Yarın gece Güreşen ayı Dewie bana saldıracak. | Open Subtitles | إنها ليلة الغدّ الليلة الوحيده .. ـ شآهدوا " ديوي " الدُب المصآرع وهو يُهآجمني |
Siyah bir ayı yavrusu tatlıyı çok sever. | Open Subtitles | يستهوي صغير الدُب الأسود الطعام الُحلو. |
Büyük bir ayı saldırırsa kullanırsınız. | Open Subtitles | في حالة لو قابلت الدُب الكبير الشرير |
ayıyı ağaca o koymuştur. İzleri takip etmeliyiz. Yakında olabilir. | Open Subtitles | لا بدّ أنّه وضع دُمية الدُب على الشجرة، لقد تعقّبنا الأثر الحقيقيّ، لا بدّ أنّه على مقربة. |
ayıyı ağaca o koymuştur. İzleri takip etmeliyiz. Yakında olabilir. | Open Subtitles | لا بدّ أنّه وضع دُمية الدُب على الشجرة، لقد تعقّبنا الأثر الحقيقيّ، لا بدّ أنّه على مقربة. |
Bu şarkı söyleyen şirin oyuncak ayıyı piyasaya sürdüler ve tabii ben de kasedini bir taşla parçalayıp kendi versiyonumu yaptım. | Open Subtitles | نعم, لقد جائت مع هذا الدُب الجميل أشرطة موسيقى, لذا بالطبع, حطمتهم بصخرة وصنعت خاصتي |
Biz Beau'yla Big Bear'dayken sen nerede olacaksın? | Open Subtitles | وعندما نذهب إلى الدُب الكبير مع (بيو).. ؟ أين ستكون انت؟ |
Ayrıca Ayıya prenses tarafından taç giydirileceğini de görüyorum. | Open Subtitles | وأرى كذلك أن الدُب ستتوجه أميرة. |
Ben açık büfe istiyorum o ise içeri boz ayıyla girmek istiyor. | Open Subtitles | لأنني أردت البوفيه لأنه أراد أن يمشي الى المذبح مرتدياً زي يشبه الدُب الرمادي |