İçeride bir adamım var, o da bize onların yerini söyleyecek ve kameraları halledecek. | Open Subtitles | لدينا رجلٌ في الدّاخل والذي سيعطينا مكانهما، اِعتنِ بآلات التّصوير. |
Ve içeride senin buraya doğru gittiğini gören çok nahoş insanlar var. | Open Subtitles | وبعض الأناس غير المسرورين في الدّاخل قالوا أنّهم ظنّوا أنّهم رأوك سالكًا هذه الطريق. |
O tılsımlar canını yakmaz. Sadece içeride kilitli tutar seni. | Open Subtitles | تلك التعويذات لن تؤذيكِ إنها فقط تُبقيكِ في الدّاخل |
Kokpit güvendeydi,içeriden kilitliydi. | Open Subtitles | لقد كانت مقصورة الطيّار مؤمّنة ومغلقة من الدّاخل. |
İçeriden biri bizi takip ediyormuş. | Open Subtitles | شخص ما كان يقيدنا بأشرطة علينا من الدّاخل . |
Müşterimiz içerde ve soyunma odası yolunda. Yürümesini devam ettirmesini sağlayın. | Open Subtitles | النشرة المتكرّرة في الدّاخل وعلى طريقه إلى غرفة الخزانات. |
İçeride geldiklerinden beri kavga eden ya da uçan 50, 60'a yakın çocuk var ve şu an ortalıkta tamamen zayıf bir şekilde takılıyorlar. | Open Subtitles | لدينا 50 أو 60 طفلا في الدّاخل... يتشاجرون أو يتعاطون منذ أن تمالتخليعنهم... الآن هم يتسكّعون فحسب |
İçeride bir şişe schlag ve tacolar var. | Open Subtitles | لدي نصف عبوة كريمة و تاكو في الدّاخل |
Adam içeride dur durak bilmeden kendi kendine konuşuyor. | Open Subtitles | -اِستجوبتُ مشتبهكِ؟ الرّجلُ في الدّاخل يتحدّث بسرعةٍ فائقةٍ مُنفردًا. |
- İçeride bir emniyet çubuğu var. | Open Subtitles | . هنالك شريطٌ أمانٍ في الدّاخل |
Anlaşılan içeride bir şey olmamış. | Open Subtitles | لا يبدو أنّ شيئًا يجري في الدّاخل. |
Bu çocuklar için, hiç kimsenin geri alamayacağı, içeride var olan bir şey fikrini izlemek istedim, bu yüzden de, bir sanat festivalinde bir kısmı siyaset bilimi, bir kısmı da futbol turnuvası olan bu müfredatı geliştirdim. | TED | بالنّسبة لهؤلاء الأطفال، أردت تتبّع الفكرة لشيءٍ موجود في الدّاخل حيث لا يستطيع أحد سلبه، لذلك أعددت هذا المنهاج الذي يعدّ صف علوم سياسيّة من جهة، ودورة مباريات كرة قدم من جهة أخرى، بداخل مهرجانٍ فنّيّ. |
O ömür boyu içeride. | Open Subtitles | هو في الدّاخل مدى الحياة |
İçeride saklanmış bir şey almışlar. | Open Subtitles | -لقد أخذوا شيئًا كان مخفيًّا في الدّاخل . |
Birileri onlara içeriden bilgi vermiş... | Open Subtitles | شخص ما كان يقيدنا بأشرطة علينا من الدّاخل . |
Kapı içeriden mi yoksa dışarıdan mı kilitleniyordu? | Open Subtitles | هل الباب يُقفل من الدّاخل أو الخارج؟ |
- Onu içeriden patlattı. | Open Subtitles | لقد فجّرته من الدّاخل |
Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu tarafından içeriden öğrenenlerin ticareti ile suçlanmasına karşın şimdilik bir şey kanıtlanamadı. | Open Subtitles | إنّ (سندرز) لديه اتّهامٌ بالفعل مِن "س. ي. س" "لجنة التبادل والأوراق الماليّة" بالتداول من الدّاخل ولم يُثبت عليه، |
Öyleyse içerde sadece amcası yok. | Open Subtitles | -أقال الجميع؟ إذنْ فمن في الدّاخل ليس عمّه وحسب. |
İçerde adamlarımız var. | Open Subtitles | .رفاقنا في الدّاخل .هل ستدخلين لوحدك؟ |
Anne-Marie içerde değil. | Open Subtitles | آن ماري ليست في الدّاخل. |