Akşam olup karanlık çökünce de... ..manastıra geri dönermiş. | Open Subtitles | و في المساء ,عندما كان يعمّ الظلام كان يعود إلى الدّير |
- En kısa sürede manastıra dönmeliyiz. | Open Subtitles | نحتاج للعودة إلى الدّير في أقرب وقت ممكن. |
Bu manastıra kimse girmeyecek. | Open Subtitles | لن يدخل أحدٌ هذا الدّير |
Hristiyan aleminde, hala kendi manastırında yaşayan tek başrahip benim sanırım. | Open Subtitles | لا بدّ أنّي وكيل الدّير الوحيد في النصرانيّة الذي لا يزال يقيم في دَيره |
Bu yüzdendir ki başrahip olarak benim görevim bu mülkü yönetmektir. | Open Subtitles | ومن ثمّ فإنّ من واجبي كوني وكيل الدّير أن أصرّف شؤون ملكيّتنا |
ama kesinlikle manastırda yaşadığım koşullara geri dönem. | Open Subtitles | وأنا بكلِّ تأكيد سأوافق على ذلك بينما أمارِسُ عبادتي في الدّير. |
Rahibeler zarar verilmeksizin gidebilir ama manastırda kalmayı seçen herkes öldürülecektir. | Open Subtitles | الرّاهبات أحرار في الذّهاب دون خوف من الأذى, لكن أيّ شخص يختار البقاء في الدّير... سيُقتل. |
Yarın rahipler yeni bir başrahip seçecek. | Open Subtitles | "سيختار الرهبان وكيل الدّير الجديد غدًا" |
Teşekkürler, başrahip. | Open Subtitles | شكرًا يا وكيل الدّير |
Bir zamanlar manastırda bir odada yalnız kalmıştım. | Open Subtitles | لقد تُركت وحيدةً في الدّير ذات يوم |
manastırda bir klinik açabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا إنشاء عيادة في الدّير |