Peki, hafıza tazeleyelim, senin Lyman'ın kalabileceği bir yatın var... | Open Subtitles | حسناُ الذاكره أسعفتني بأن لديكِ يخت يستطيع لايمان البقاء فيه |
hafıza etkin noktası. Özel bir işaret gibi bir şey. | Open Subtitles | يبدو كأنه بقعه ساخنه من الذاكره شيء ذا اهميه خاصه |
hafıza, Ajan Starling, manzara yerine hafızaya sahibim. | Open Subtitles | الذاكره ايها العميل ستارلينج هى ما أملك ليعوضنى عن النظر |
Tanık bellek yitimi nedeniyle şahitlik edememektedir. | Open Subtitles | بأن الشاهد لا يستطيع الشهاده لأنه يدعي فقدان الذاكره |
Şimdilik hafıza sorunlarını düzeltecek teknolojimiz yok.Üzgünüm. | Open Subtitles | ليس لدينا التقنيه حتى الان لمعالجة محو الذاكره ، انا اسف |
Hafızanın ne olduğu tanımlanamaz, ama hafıza insanlığın ne olduğunu tanımlar. | Open Subtitles | لكن الذاكره لا يمكن ان تحدد او توضح لكنها تحدد الجنس البشري |
– ta ki bir gün ölüp tüm hafıza ve bilgi silinene kadar. | Open Subtitles | حتى يوما ما يموتون وتزال الذاكره وجميع المعلومات |
Evet. Duygusal hafıza, bilinçsel hafıza'nın yaptığı şeyleri simüle ederek geri çağrıştıracak. | Open Subtitles | استرجاع الذاكره في الوجدان المتغير عن طريق تحفيز الإدراك لذاكرة الحس |
hafıza kaybı dışında iyisin. Çürükler dışında ağrın var mı? | Open Subtitles | بخلاف فقدان الذاكره فأنتِ متماسكه بجانب بعض الكدمات ، هل تشعرين بألم |
Sanjay Singhania... Kısa süreli hafıza kaybı... | Open Subtitles | سنجاي سينغانيا يفقد الذاكره على المدى القصير |
Kısa süreli bir hafıza kaybı geçirmiş gibiler. | Open Subtitles | لابد أنهم يعانون من فقدان الذاكره الجزئي |
hafıza kaybı yaşayıp yaşamadığını öğrenmem gerekiyor. | Open Subtitles | و اُريد أن أتأكد إن كان يعاني من فقدان الذاكره |
hafıza kaybı bazı durumlarda doğal bir reaksiyondur. | Open Subtitles | فقدان الذاكره رد فعل طبيعى فى بعض الحالات |
Fakat katilin bilmediği şey ise, hafıza kartının wi-fisinin açık olması. | Open Subtitles | ولكن ما لم يعرفه القاتل هو أن بطاقه الذاكره كانت متاحه للاتصال اللاسلكى |
- hafıza kartı wi-fiyi veya hücresel sinyali kullanarak otomatik olarak fotoğrafları kullanıcının telefonuna veya bu vakada olduğu üzere arka koltukta bulduğumuz tabletine gönderir. | Open Subtitles | بطاقه الذاكره تقوم بتحميل الصور اتوماتيكيا لهاتف المستخدم |
Dahili hafıza çipi çok iyi şifrelenmişti. | Open Subtitles | شريحه الذاكره الداخليه كانت مشفره للغايه |
- Teşekkürler. Bana bu arabanın kara kutusunun hafıza kartını ver. | Open Subtitles | اعطني بطاقة الذاكره من الصندوق الاسود فانا ابحث عن تشا أوون ســـانغ |
Tanık bellek yitimi nedeniyle şahitlik edememektedir. | Open Subtitles | بأن الشاهد لا يستطيع الشهاده لأنه يدعي فقدان الذاكره |
Bilgisayar daha önce hiç görmediğim bir program için bir ton bellek kullanıyor. | Open Subtitles | الحاسب يستخدم الكثير من الذاكره ليجرى برنامج لم أراه من قبل |
Evet, memelerimi gördün ve bunu hayatının en unutulmaz anı olarak hafızanda saklayabilirsin. | Open Subtitles | اجل ، رأيت اثدائي مما يعني ان هذا المشهد سيبقى في الذاكره طوال حياتك |
Sana yalan söyleyip adam öldüren hafızasını kaybetmiş sevgilini mi? | Open Subtitles | أم صديقك فاقد الذاكره الذي يكذب أو كما تعلمين، يقتل؟ |
Pekâlâ, yeni anılar edinmekte sorun yaşıyor musunuz? | Open Subtitles | حسناً أذاً هل لديكِ أي مشاكل في صنع الذاكره الجديده ؟ |