| Uzun yıllardır dünya çapındaki pek çok laboratuvarda, küçük uçuş simülatörlerinde, sineklerin davranışını inceliyoruz. | TED | حسناً، كنا لسنوات عدة في مختبري و المختبرات الأخرى في العالم ندرس سلوكيات الذباب في أجهزة محاكاة الطيران الصغيرة. |
| Öğrendiğimiz şeylerden biri şu oldu: Senelerdir üzerinde çalıştığımız duran sineklerin hücre fizyolojisi, uçan ya da yürüyen aktif davranış içindeki sineklerin hücre fizyolojisi ile aynı değil. | TED | وأحد الدروس التي نتعلمها هي فيزيولوجيا الخلايا التي كنا ندرسها لسنوات عدة في الذباب الهادئ وهي لا تماثل فزيولوجيا الخلايا عنما ينخرط الذباب في تصرفات نشطة مثل الطيران و المشي وغيرها. |
| Nicel ölçümlerimizin sonucunda seri hava akımlarına maruz kalan sineklerin hiperaktiviteye benzer bir duruma girdiğini, bu durumun bir süre daha devamlılık gösterdiğini ve kademeli olduğunu gördük. | TED | وقد أظهرت لنا تلك القياسات مايلي بتجربة إطلاق سلسلة من النفخات يدخل الذباب في حالة فرط في الحركة لمدة ليست بالقصيرة وتبدو التأثيرات متدرجة |
| Küçük zenci çocuklar olur ya, karınları deşilmiş, gözlerinde sinekler. | Open Subtitles | عن الأطفال السود الصغار ببطونهم المنتفخة و الذباب في عيونهم |
| Sanırım sinekler çıkış yollarını buldu nihayet. | Open Subtitles | أتدري, يجب أن أخبرك الذباب في طريقه للإختفاء, علي ما أظن |
| Dışarda resmen "sineklerin Tanrısı" oynanıyor. | Open Subtitles | إنه " أمير الذباب " في الخارج |
| Türkiye'de de sinekler daha küçüktür. | Open Subtitles | ولكن هذا الحجم هو ذاته حجم الذباب في كوريا |
| sinekler yiyecek kaynağında değilse uyurlar. | Open Subtitles | يدخل الذباب في سبان ليلي ما لم يجدوا مصدر طعام |
| sinekler de, uzak evrimsel geçmişlerinde, iki çift kanada sahiptiler. | Open Subtitles | (الذباب), في الماضي وأثناء تطورها كانت تمتلك أيضا زوجين من الأجنحة,. |
| sinekler her yere giriyor. | Open Subtitles | الذباب في كل مكان |
| Evet. Sam, telefon şirketindeki sinekler. | Open Subtitles | الذباب في شركة الهواتف يا (سام) |