"الذهاب إلى المنزل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Eve gitmek
        
    • Eve gidip
        
    • Eve gidebilir
        
    • Evime gitmek
        
    • Eve dönmek
        
    • eve gitmem
        
    • Eve gitme
        
    • eve gitmeliyim
        
    • Eve gitmeye
        
    • eve gidebilirim
        
    • eve gidebilirsin
        
    Konuşmak istiyorsanız elinizi çabuk tutun, çünkü Eve gitmek istiyorum. Open Subtitles إذا تُريد أن تتكلم معي، فأسرع لأنني أريد الذهاب إلى المنزل
    L gibi l Eve gitmek istiyorum biliyorum. Etkin bir güç var mı - Open Subtitles كما أنني أعلم أنني أريد الذهاب إلى المنزل
    Eve gitmek ister misin? Bugün çalışma, ha? Open Subtitles أتريدين الذهاب إلى المنزل وأخذ اليوم كعطلة؟
    Otobüse binemedi. Havalanına gidebilmek için Eve gidip temizlenmek zorunda kaldı. TED لم يستطع ركوب الحافلة, فكان عليه الذهاب إلى المنزل ليتنظف ليلتحق بالمطار.
    Ve bu doğru olan şey. Eve gidebilir ve kendine tamamen düzelmeye başlayacağını söyleyen bir not yazabilirsin. Open Subtitles وإنّه الشيء الأنسب لفعله ، لذا تستطيع الذهاب إلى المنزل وتجهز نفسك بمقابل أن لا تكون غير قابل للإسترداد كلياً.
    Ben Evime gitmek zorundayım. Biliyor musun, Sen hep kötü haber veriyorsun, tatlım. Open Subtitles علي الذهاب إلى المنزل أتعلمين ، أنت فأل سيئ ، عزيزتي
    Orada hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, Eve gitmek istemedi. Open Subtitles كان هناك بالأسفل يبكى فلم يرد الذهاب إلى المنزل
    Eve gitmek istiyorlar. Onları benim burada tuttuğumu zannediyorlar. Open Subtitles يريدان الذهاب إلى المنزل ويظنان أنني السبب في بقائهما هنا
    Eve gitmek istiyorlar. Onları burada benim tuttuğumu düşünüyorlar. Open Subtitles يريدان الذهاب إلى المنزل ويظنان أنني السبب في بقائهما هنا
    Eve gitmek istiyorum. Ve burada onunla kalmıyorum. Open Subtitles أريد الذهاب إلى المنزل, و لن أنتظر هنا معه
    Doğruca Eve gitmek istemedi, iskeleye gitmek istedi. Open Subtitles لم تكن تريد الذهاب إلى المنزل مباشرة ، أرادت أن تذهب إلى المينـاء
    Birçok insan için Eve gitmek güven verici, en kötüsü geçene kadar saklanilabilecek bir yer. Open Subtitles ـ بالنسبة لمعظم الناس ، الذهاب إلى المنزل هو شبكة أمان مكان للاختباء حتى يمر الأاسوأ
    Lütfen özel doktorumu çağırın benimle evde buluşsun Eve gitmek istiyorum. Open Subtitles الرجاء الاتصال بطبيبي الخاص وتدبير لقاء بيننا في المنزل. أود الذهاب إلى المنزل.
    - Eğer sorun olmazsa bu akşam Eve gitmek istiyorum. Open Subtitles أعتقد أنّني أرغب الذهاب إلى المنزل هذه الليلة إن كنت لا تمانعين. بالطبع.
    Pekâlâ, Eve gitmek zorunda değilsiniz ama burada kalamazsınız. Open Subtitles حسناً، ليس عليكم الذهاب إلى المنزل لكن لا يمكنكم البقاء هنا.
    Ben bir yetişkinim ve Eve gitmek istiyorum, lütfen. Open Subtitles أنا شخصٌ بالغ وأودّ الذهاب إلى المنزل رجاءً. حسناً, بالتأكيد.
    Sonra, Eve gidip uyuyacağını söyledi. Open Subtitles أخيراً , أخبرنا أنه يريد الذهاب إلى المنزل لكى ينام قليلاً
    Rahatla. Şimdi Eve gidebilir miyiz? Open Subtitles هل يمكننا الذهاب إلى المنزل الآن؟
    Üzgünüm, sadece Evime gitmek istiyorum. Open Subtitles أنا آسفة، أريد الذهاب إلى المنزل فقط
    Ama o halde Eve dönmek isteyeceğini düşünemezdim. Open Subtitles ولكن لم أعتقد أنكِ تريدين الذهاب إلى المنزل بهذا الشكل
    Çok isterdim ama direkt eve gitmem lazım. Open Subtitles من دواعي سروري، لكن يجدر بي الذهاب إلى المنزل ما زال مرتاب؟
    Yardıma ihtiyacın var. Eve gitme vakti. Open Subtitles إنك بحاجة للمساعدة لقد حان وقت الذهاب إلى المنزل
    Özür dilerim ama hemen eve gitmeliyim. Gerçekten üzgünüm. Open Subtitles أنا فعلاً آسفة، لكن أريد الذهاب إلى المنزل الآن أنا آسفة
    Eve gitmeye korkuyorum. Dışarı çıkmaya korkuyorum. Aklımı kaçıracağım. Open Subtitles أنا أخاف من الذهاب إلى المنزل أخاف من الخروج لقد بدأت أفقد عقلي
    Sandalyeyi yüklesem yeter, sonra eve gidebilirim. Open Subtitles أتريدين أن أتصل بشاحنة تصليح؟ أريد فقط إدخال الكرسي إلى السيارة عندها أستطيع الذهاب إلى المنزل
    Kızlarla eve gidebilirsin, değil mi? Open Subtitles تستطيعي الذهاب إلى المنزل مع الفتيات حسناً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more