Ve size karşı oy veren kabine üyeleri de istifa etmeyi kabul etti. | Open Subtitles | وجميع الوزراء الذين صوتوا ضدك وافقوا على الاستقالة |
Sana oy veren insanlara saygı duyman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تحترم الناس الذين صوتوا لك |
Sana oy veren insanlara saygı duyman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تحترم الناس الذين صوتوا لك |
Ben sadece bana oy verenlere karşı sorumlu olacağıma dair söz verdim! | Open Subtitles | لقد وعدت بأن الناس الوحيدون الذين سأدين لهم إذا ربحت هم هؤلاء الذين صوتوا لي |
Portland halkına ve bana oy verenlere, ve oy vermeyenklere | Open Subtitles | وإلى الناس من بورتلاند، أولئك الذين صوتوا لي، وأولئك الذين لم يفعلوا ذلك، |
Sana oy veren insanlara saygı duyman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تحترم الناس الذين صوتوا لك |
Size oy veren insanları, Amerika'yı? | Open Subtitles | الشعب الذين صوتوا من أجلك ، أمريكا ؟ |
Size oy veren insanları. | Open Subtitles | إنهم الذين صوتوا لك |
Sonuçlar gelir gelmez, 'Bregret' (Bre-pişmanlık) diye bir kelime türedi. (Kahkaha) Brexit'e karşı oy veren insanları tanımlamak üzere uydurulmuş ama potansiyel sonuçları düşünülmemiş bir kelime. | TED | وبمجرد ظهور النتائج، ظهرت كلمة "بريجريت" -- (ضحك) تصف الذين صوتوا للبريكست كاحتجاج، دون التفكير في العواقب المحتملة ثم ندموا على ذلك. |