"الذي أحببته" - Translation from Arabic to Turkish

• Aşık olduğum
• sevdiğim bir
• âşık olduğum
• sonra sevdiğim
• sevdiğin
• O sevdiğim
• Sevdiğim ya
• sevdiğim adam

Evet, sadece Aşık olduğum adam beni nikah masasında bıraktığı için üzgünüm.
نعم ، أنا فقط مكتئبة قليلاً لأنه الرجل الوحيد الذي أحببته تركني على مذبَح الكنيسة

Bana söylediği şeyler Aşık olduğum adamla aynı değildi.
ما قاله لي عن ماضيه لا ينطبق علي الرجل الذي أحببته

Canımdan çok sevdiğim bir adamı.
الرجل الذي أحببته أكثر من ...الحياة نفسها

Alcide âşık olduğum ilk ve tek adam.
آلسيد كان الرجل الأول، والوحيد الذي أحببته على الإطلاق،

Sizden sonra sevdiğim tek adam.
الرجل الوحيد الذي أحببته سواك

sevdiğin diğer adamı terk edecek kadar çok mu hoşlanıyordun?
كافٍ أنكِ هجرت الرجل الذي أحببته ما الذي أعجبكِ فيه؟

O sevdiğim ve sevebileceğim tek erkek ve inanıyorum onu buna ikna edersin.
إنه الرجل الوحيد الذي أحببته أو سأحب وأنا أعلم أنكِ ستقنعينه بذلك

# Sevdiğim ya da terk ettiğim tüm düşlerim.
كل القمر الذي أحببته وتركته

Sen ve sevdiğim adam öldünüz.... ...çok yıllar önce.
كلاكما أنت والرجل الذي أحببته ميتين وأنا سوف ألحق بكم عما قريب

Aşık olduğum Manohar olduğuna inanamıyorum.
لا أصدق أنك ذاك الرجل مانوهار) الذي أحببته)

Aşık olduğum adam bu değil.
هذا ليس الرجل الذي أحببته

Çok sevdiğim bir adama.
الشاب الذي أحببته جداً

Gloria'nın, ilk çıkmaya başladığımız zamanlar çok sevdiğim bir Kolombiya yemeği var.
(غلوريا) تطبخ ذلك الطبق الكولمبي الذي أحببته حين كنّا نتواعد سابقًا.

Eskiden âşık olduğum adamın bir kalıntısını görmeyi umuyordum.
كنت أرجو أن أرى أثراً للرجل الذي أحببته في الماضي.

Derinlerinde, hâlâ âşık olduğum o adamsın.
في الداخل لازلت نفس الرجل الذي أحببته

âşık olduğum tek adam bir torbaya konup götürüldü ve sen götündeymiş gibi davranmaya bile tenezzül etmiyorsun.
-الرجل الوحيد الذي أحببته قط تمّ دسّه للتو في كيس، وأنت لا تملكين الحشمة للتظاهر بشعورك بالأسى

Unuttun mu, patronun ve ustan sevdiğin adam 15 yılda ilk tatiline çıktığında ne oldu?
هل اذكرك بما حدث عندما قرر رئيسك و معلمك الرجل الذي أحببته أخذ أجازته الأولى بعد 15 عاما

O sevdiğim kibar Nao-kun, gitmişti.
ناوكي اللطيف الذي أحببته , اختفى

Evet! Seni geri istedim! sevdiğim adam olmanı istedim!
أجل، أردتك أنْ تعود لتكون الرجل الذي أحببته