Bize gönderdiğin şu Kullanıcı'ya dikkat ettik. | Open Subtitles | لقد تخلصنا من هذا المستخدم الذي أرسلته لنا |
Bize gönderdiğin şu Kullanıcı'ya dikkat ettik. | Open Subtitles | لقد تخلصنا من هذا المستخدم الذي أرسلته لنا |
Kuzey Kore hükumeti aileme gönderdiğim paraya el koymuştu. Ve ceza olarak da ailem zorla kırsal bölgedeki boş bir yere sürülmüşlerdi. | TED | بأن السلطات الكورية الشمالية قد إعترضت بعض المال الذي أرسلته لعائلتي وكعقاب، سيتم إجبار عائلتي على الرحيل إلى مكان مهجور في الريف |
Oraya gönderdiğim avcı her türlü durumla baş edebilir. | Open Subtitles | الصياد الذي أرسلته مناسب بشكل ملائم لهذا النوع من الحالات |
Bir ceset daha bulmuşlar. Onu öldürmesi için yolladığım adamın cesediyse benimle bağlantısını bulabilirler. | Open Subtitles | وجدوا جثّة أخرى معها، إن كان العميل الذي أرسلته لقتله، فيمكن تعقبه إليّ. |
Onu öldürmesi için yolladığım adamın cesediyse benimle bağlantısını bulabilirler. | Open Subtitles | إن كان العميل الذي أرسلته لقتله، فيمكن تعقبه إليّ. |
O gün öğleden sonraki üçüncü dersimden Maddie'nin o akşam gönderdiği bu videoya bir bakalım. | TED | شاهدوا هذا الفيديو الذي أرسلته لي طالبتي مَادِي من الأسدس الدراسي الثالث في ذلك المساء. |
Cesedi, onu gönderdiğiniz evin önünde duran bir arabanın bagajında bulundu. | Open Subtitles | جسمه وجد في صندوق السيارة أمام البيت الذي أرسلته إلى. |
Biz, ölüme gönderdiğin diğer mürettebatların kadar iyiyiz. | Open Subtitles | نحن أكفاء مثل ذلك الطاقم الذي أرسلته ليلقى حتفه |
gönderdiğin para karnımızı doyurup kalacak yer bulmaya anca yetiyor. | Open Subtitles | المال الذي أرسلته بالكاد يكفي ليطعمنا ويكسينا |
Beni sınamak için parayla gönderdiğin küçük çocuk. | Open Subtitles | الصبي الذي أرسلته بلفيفة النقود لامتحاني |
Yakından tanıdığım tek parçan bana gönderdiğin beyin MR'ın. | Open Subtitles | عندما عاينت صورو الرنين المغناطيسي الذي أرسلته لي عندها قلت |
İngrid, Juni ona geçen yıl Noel'de gönderdiğim kolyeyi takıyor muydu? | Open Subtitles | إنجريد هل يلبس جوني ذلك العقد المسحور الذي أرسلته له بعيد الميلاد السنة الماضية؟ |
Sana gönderdiğim kırmızı elbiseyi aldın mı? | Open Subtitles | هل حصلت على الثوب الأحمر الذي أرسلته لك؟ |
Size gönderdiğim numarayı aklınızda tutun. Şimdi ilk numara 7. Telefon üzerinde 5'i merkez alarak üzerinden atlayın. | Open Subtitles | مثلاً الرقم الذي أرسلته إليكما نأخذ الرقم 7، نقفز فوق الرقم 5 |
Bir ceset daha bulmuşlar. Onu öldürmesi için yolladığım adamın cesediyse benimle bağlantısını bulabilirler. | Open Subtitles | وجدوا جثّة أخرى معها، إن كان العميل الذي أرسلته لقتله، فيمكن تعقبه إليّ. |
Bana gönderdiği güzel mesajı okumayı önemsemezdim. | TED | وأضطر أن أتجاهل قراءة هذا النص الجميل الذي أرسلته لي. |
Nelle'in New York'ta bana gönderdiği taslak vardı. | Open Subtitles | هل تتذكر المخطوط الذي أرسلته نيل لي في نيويورك |
gönderdiğiniz parayı tedavim bitince hayır işlerinde kullanacağım. | Open Subtitles | سأحاول استخدام المال الذي أرسلته لأمر صالح بعد أن أحصل على مساعدة لنفسي |
Bana gönderdiğiniz faks, şu kesilerek çizilmiş daireler? | Open Subtitles | ذلك الفاكس الذي أرسلته, هذه الدّائرة بالجرح خلاله |