Bu laboratuvarda takımım ile birlikte üzerinde çalıştığım en önemli şeydir. | TED | و هذا هو الشيء الأساسي الذي أعمل عليه مع فريقي بالمختبر |
Bu, benim üzerinde çalıştığım,ATLAS dedektörü 44 metre genişliğinde ve 22 metre çapında | TED | هذا الذي أعمل عليه. يدعا بمجس أطلس عرضه 44 متر، وقطره 22 متر |
Şimdi üzerinde çalıştığım soru ise, bunu söyleyip bitireceğim, neden bir başkasına değil de o insana âşık olursunuz? | TED | السؤال الذي أعمل عليه في هذه اللحظة، وأنا ساجيب عنه في ثانية ومن ثم انتهي، هو لماذا نقع في حب شخص معين ، دون الآخر؟ |
üzerinde çalıştığım şey bir konsept albümü. | Open Subtitles | الشيء الذي أعمل عليه الآن يجب أن تستمع إليه تماماً، أنه مفهوم الألبوم. |
üzerinde çalıştığım bir proje için. | Open Subtitles | من أجل المشروع الذي أعمل عليه. |
Seni herhangi bir şekilde etkilemek istemiyorum ama üzerinde çalıştığım proje, herkesin hayali. | Open Subtitles | أنالاأحاولإغرائكبأيشكل.. ولكن المشروع الذي أعمل عليه .. هو حلم الجميع |
Hatta sana üzerinde çalıştığım şeyi göstereyim de neden öldüğünü öğren. Sen de gel çocuk. | Open Subtitles | في حقيقة الأمر لم لا أريك ما الذي أعمل عليه حتى تعرف سبب موتك؟ |
Aslında üzerinde çalıştığım şey ona yaptığım şeyi yaptığımda yapması gereken şeyi yapmıyor. | Open Subtitles | في الأساس ، الشيء الذي أعمل عليه لا يفعل ما هو مُفترض عليه أن يقوم به بينما أعمل على الشيء الذي أفعله عليه |
üzerinde çalıştığım bir proje var. | Open Subtitles | - .اجل- إنه هذا المشروع الذي أعمل عليه. |