Yoksa sana aldığım o siyah dantelli şeyi mi giyiyorsun? | Open Subtitles | أجل ، أتعرفين ، لا بد انك ترتدين ذلك الثوب الأسود الذي اشتريته لك |
-Biliyorum. Sana aldığım o hapları denemek ister misin? | Open Subtitles | اسمعي لم لا تجربي الدواء الذي اشتريته لك ؟ |
satın aldığım ürünün postayla gelenle aynı olmasını ve bana bir kayıt altında ulaşmasını istiyorum. | TED | أريد أن أعرف أن المنتج الذي اشتريته هو ذاته الذي سيصل في البريد وهناك سجل ما عن كيفية وصوله إليَ. |
Cevabı... Dün satın aldığım ayakkabılar. | Open Subtitles | الايجابة تكمن بالحذاء الذي اشتريته البارحة |
Sana aldığım şu güzel elbiseyi giysene? | Open Subtitles | ماذا عن الفستان الجميل الذي اشتريته لكي ؟ |
Ted, farazi ailen için aldığın bu ev acayip tuhaf. | Open Subtitles | تيد، هذا المنزل الذي اشتريته لعائلتك الإفتراضية غريب جدا |
Sizden satın aldım. | Open Subtitles | الذي اشتريته منكم يارفاق |
Şu geçen yıl aldığım ayakkabılar... gibi olmayacak... ya da Noel için aldığım raf süsleri gibi. | Open Subtitles | فهي ليست مثل واقي الحذاء الذي اشتريته له العام الماضي. أو الرفّ الورقي الذي اشتريته له في عيد الميلاد. |
Hearst, meydandaki arazide... hani şu Marvin Somes'tan Satın aldığın? | Open Subtitles | إن (هيرست) في ذلك المكان الموجود في منتصف الشارع الذي اشتريته من (مارفن سومز) |
Yeni aldığım muhteşem sandaletlerimle de uyacak minik, sevimli pembe bir Beretta. | Open Subtitles | فقط مسدس صغير ذا لون زهري يتماشى مع الصندل الذي اشتريته مؤخراً |
Sadece, dükkandan aldığım o harika kurabiyeleri ısıttın. | Open Subtitles | لقد سخنتِ فقط الكعك الذي اشتريته من المتجر |
Çayırların içinde sana deniz dünyası müzesinden aldığım o peluş yunusla oynayıp dururdun. | Open Subtitles | أنتِ و ذلك الدولفين المحشو الذي اشتريته لكِ من عالم البحار |
Sana aldığım o elbiseye ne oldu? | Open Subtitles | ماذا عن ذلك الفستان الرائع الذي اشتريته لك؟ |
O sadece satın aldığım şeyle birlikte verdikleri bir şeydi. | Open Subtitles | كان الشئ الذي يرموه على الشئ الذي اشتريته |
İlçeden satın aldığım tahvillerle ilgili bazı sorunlar yaşıyorum. | Open Subtitles | أواجه مشاكل في ذلك السند الذي اشتريته في شمال الولاية |
Fiona'nın yanındaki satın aldığım evi diyorum. | Open Subtitles | المنزل الذي اشتريته بالقرب (من منزل (فيونا |
T.J. için aldığım şu küçük şeyi getirir misin? Buraya getir, lütfen. | Open Subtitles | هل تآتني بذلك الشيء الصغير الذي اشتريته لـ "ت.ج" رجاءً |
Ted, farazi ailen için aldığın bu ev acayip tuhaf. | Open Subtitles | تيد، هذا المنزل الذي اشتريته لعائلتك الإفتراضية غريب جدا |
Onun için aldığın ön ödemeli telefondan seni arayınca geri geldin değil mi? | Open Subtitles | أنت حضرت الى بوسطن بعد أن أتصلت بك إيزابيلا على الهاتف مسبق الدفع الذي اشتريته لها ، أليس كذلك ؟ |
Burayı satın aldım. | Open Subtitles | rlm; هذا هو العقار الذي اشتريته. |
Emin ol, yarın için aldığım kıyafeti görünce pişman olmayacaksın. | Open Subtitles | شكرا , وأعدك أنك عندما سترى الثوب الذي اشتريته للغد انه يستحق كل هذا |
Bu şey için Satın aldığın yüüzk mü ... | Open Subtitles | أكان هذا الخاتم الذي اشتريته لاجل... |
"Şu aldığım muhteşem elbiseye bir bak" ve bam. | Open Subtitles | "أنظر لهذا الثوب الجميل الذي اشتريته لتوي"... وتضرب بقوة! |