Çılgın tarafına verdiğim isim. | Open Subtitles | هذا الاسم الذي اعطيته لجانبها المجنون بوحشية |
120 dolar Andy'e konser biletleri için verdiğim miktar. | Open Subtitles | 120دولار هو المبلغ الصحيح الذي اعطيته لـآندي لمفاتيح التذاكر |
Belki de sana verdiğim senaryoyu okumadığın içindir. | Open Subtitles | ربما أن لم تلقي نظرة على السيناريو الذي اعطيته لك ؟ |
verdiğin profil bana daha önce duyduğum bir hikayeyi hatırlattı. | Open Subtitles | ذلك الوصف الذي اعطيته يذكرني بقصة سمعتها مرة |
Nargileli lambayı, ona verdiğin nargileli lambayı mı? | Open Subtitles | مصباح الشيشة مصباح الشيشة الذي اعطيته لها |
Yanına sana doğum gününde verdiğim kılıcı da al.. Tüm bunlar da ne şimdi? | Open Subtitles | واحضري السيف الذي اعطيته لك في عيد ميلادك ما كل هذا؟ |
Sana verdiğim numarayı araman gerekiyor. | Open Subtitles | أُريدك ان تتصلي علي الرقم الذي اعطيته لكِ |
Rebecca verdiğim telefonu bir türlü açmıyor. | Open Subtitles | ريبيكا لاترد الهاتف المحروق الذي اعطيته لها |
Sana verdiğim egzersiz müzikleri için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الاعتذار على مزيج التدريب ذلك الذي اعطيته لك |
Her şey bitince de, size verdiğim son şeyi kardeşlerimi öldürmek için kullandınız. | Open Subtitles | وثم, حين انتهى كل ذلك أخيراً أخذتم الشيء الأخير الذي اعطيته لكم واستخدمتموه لقتل أخوتي |
Neredeyse sana verdiğim okuma kitabını görüyordu. Daha önce hiç senin kadar hızlı öğrenen bir Afrikalı görmemiştim. | Open Subtitles | كاد ان يرى ذلك الكتاب الذي اعطيته لك، لم أرى بحياتي |
Holt ona verdiğim çikolatayla bize mesaj göndermeye çalışıyor. | Open Subtitles | هولت يحاول ارسال لنا رساله بإستخدام لوح الحلوى الذي اعطيته له |
Sana verdiğim silah hala dolapta mı? | Open Subtitles | أما زال بحوزتك ذلك المسدس الذي اعطيته لك في خزنتك؟ |
Benim verdiğim kılıçla dövüşürken öldü. | Open Subtitles | لقد مات يحارب بالسيف الذي اعطيته له |
verdiğim geçit adresine baktınız mı? Evet. | Open Subtitles | هل تفقدت عنوان البوابة الذي اعطيته لك؟ |
Kasper Juul'a verdiğim sabit diskten ne haber? | Open Subtitles | اين الهارد دسك الذي اعطيته كاسبر يول؟ |
Ona verdiğim telefonla aradı. | Open Subtitles | هاتفتني علي الرقم الذي اعطيته بها |
O kalem, Diana bilgilerini yazsın diye eline verdiğin kalem. | Open Subtitles | . انه نفس القلم الذي اعطيته لديانا لتكتب ...جميع معلوماتها |
İkinci sorgulama sırasında Wade Crewes'a verdiğin kupa. | Open Subtitles | الذي اعطيته لوايد كروز خلال مقابلتك الثانية معه |
Bana verdiğin tabancayı gelecek aya sayıyorum o zaman. | Open Subtitles | حسنا .. عندها سأحسب المسدس الذي اعطيته لي باعتباره جزءا من الشهر الماضي. |
Dün bana verdiğin milyon dolarlık çek sahte mi yani? | Open Subtitles | إذن ذلك الشيك بقيمة مليون دولار الذي اعطيته لي البارحة غير صالح؟ |