| Tuvaletin yanındaki raf küçük mü geliyor? | Open Subtitles | هل رفّ الكتب الذي بجانب المرحاض صغير جداً؟ |
| Bizim çiftliğin yanındaki eski Vassall-Borland arazisini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر المزرعة القديمة و العقار الذي بجانب مزرعتنا ؟ |
| Hayır, sağ ol. Belediye Başkanı'nın yanındaki zengin adam kim? | Open Subtitles | لا، شكراً من الرجل الثري الذي بجانب العمدة؟ |
| Ve Bayan Santiago'nun tırnaklarından aldığın kalıntılar yatağın yanındaki talk pudrası ve vücut losyonuyla eşleşti. | Open Subtitles | والكشطات الي قمتِ بتجميعها من تحت أظافر السيدة سانتياغو تطابق مسحوق التلك ..و دهان الجلد الذي بجانب السرير , إذا |
| Bu çiçekleri çalıştığın hastanenin yanındaki çiçekçiden aldım. | Open Subtitles | لقد اشتريتها من من محل الزهور الذي بجانب المستشفى |
| Kendi dünyasının hemen yanındaki diğer dünyadan sözetmesinden çok hoşlanıyordum. | TED | أحببت حديثه عن هذا العالم الآخر الذي بجانب هذا العالم . |
| - Yani, topun yanındaki. - Bir tank. | Open Subtitles | ـ اقصد الذي بجانب المدفع ـ دبابة |
| Ayak başparmağının yanındaki parmağı bilirsiniz. | Open Subtitles | أتعرف الإصبع الذي بجانب الإصبع الكبير؟ |
| Margus'un çiftliğinin yanındaki vadide. | Open Subtitles | في الوادي الذي بجانب منزل مارغوس |
| Parkın yanındaki hastaneyi biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين المستشفى الذي بجانب الحديقة؟ |
| Hidrojen iğnesinin yanındaki. | Open Subtitles | الذي بجانب إبرة الهيدروجين |
| Hey, sen. Arabanın yanındaki. | Open Subtitles | أنت الذي بجانب السيارة |
| Fahişenin yanındaki emo. | Open Subtitles | الإيمو الذي بجانب العاهرة |
| Yatağın yanındaki ölü kedi. Boğ beni onunla! | Open Subtitles | اخنقني بالقطّ الميّت الذي بجانب الفراش! |
| Linda'nın karavanının yanındaki yer boştu. | Open Subtitles | جيّد، لقد كان الموضع الذي بجانب (ليندا) فارغٌ |