"الذي بداخلها" - Translation from Arabic to Turkish

    • İçindeki
        
    • Onun içindeki
        
    • İçinde ne
        
    Buna, içindeki, Dünyaya binecek olan oğlum sebep oluyor. Open Subtitles هذا إبني الذي بداخلها فحل الخيل الذي سوف يغزو العالم.
    Zaten bu yüzden içindeki iblisi çıkartarak acısına bir son vermek istiyorum. Open Subtitles ... هذا هو سبب سعيي لانهاء معاناتها بتحريرها من الشيطان الذي بداخلها
    İçindeki Espheni yok edilmişti. Open Subtitles الاشفيني الذي بداخلها تم القضاء عليه
    İçinde ne varsa hemen çıkarmamız lazım. Open Subtitles علينا إخراج مهما كان الذي بداخلها الآن
    İçindeki şey patlamadan önce çabuk hareket etmeliyiz. Open Subtitles قبل ان ينفجر الشيء الذي بداخلها
    Önemli olan içindeki kalp. Open Subtitles المهم هو القلب الذي بداخلها
    Kızın içindeki şeyi gördüm. Open Subtitles رأبت الشيء الذي بداخلها
    İçindeki varlık onu yönetiyordu. Open Subtitles الكيان الذي بداخلها يتحكم بها
    İçindeki adama yardım ettik. Open Subtitles ساعدنا الرجل الذي بداخلها
    Üstçenesindeki iki kemiksi çıkıntıyla bu Oviraptorid'in, yumurtayı kırıp içindeki değerli içeriği alacak aletleri vardı. Open Subtitles مع وجود بروزان عظميان في فكه العلوي، هذا الـ(أوفيرابتوريد) لديه المعدات اللازمة لكسر البيضة و نيل محتواها الثمين الذي بداخلها
    İçindeki canavar yaptı bunu. Open Subtitles لقد كان... الوحش الذي بداخلها
    - Öyleyse içinde ne var? Open Subtitles إذاً، ما الذي بداخلها ؟
    içinde ne var? Open Subtitles ما الذي بداخلها
    - İçinde ne var? Open Subtitles ما الذي بداخلها يا "جون"؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more