Şeytanminaresi, ait olduğu yerde. Yani bizim kampta. | Open Subtitles | المحارة في مخيمنا في المكان الذي تنتمي اليه |
Şeytanminaresi, ait olduğu yerde. Yani bizim kampta. | Open Subtitles | المحارة في مخيمنا في المكان الذي تنتمي اليه |
Bebeğin ait olduğu yer orası, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي تنتمي إليه الطفلة الآن |
Sonunda ait olduğun yerin burası olduğunu fark ettin demek? | Open Subtitles | هل أدركتَ أخيرًا؟ بأن هذا هو المكان الذي تنتمي إليه |
Tek umurumda olan şey seni, mahkemede ait olduğun yere götürmek. | Open Subtitles | كل ما يُهمني، أخذك للمكان الذي تنتمي إليه في المحكمة |
Gerçek olan bu. ait olduğun yer bizim yanımız. | Open Subtitles | أما هذا فحقيقي هذا يتعلق بالمكان الذي تنتمي إليه |
Cleet, anneni ait olduğu yere, evine götür. | Open Subtitles | كليت، خذ أمك للمنزل للمكان الذي تنتمي إليه |
Ama önemli olan Renee'yi ait olduğu yere, akıl hastanesine göndermek. | Open Subtitles | ولكن المهم هو أن نعيد رينيه لمستشفى الأمراض العقلية الذي تنتمي إليه |
Hayır! Ufaklık tam da ait olduğu yerde! | Open Subtitles | لا فالصغيرة المسكينة أتت الى المكان الذي تنتمي اليه |
ait olduğu yer tam da orası. O genç bir kız. | Open Subtitles | هي سارقة . الشارع هو تماما المكان الذي تنتمي اليه |
ait olduğu ve gelişebileceği yeri buldu. | Open Subtitles | لقد وجدت المكان الذي تنتمي إليه، أين ستتألق. |
Bu yükü ait olduğu doğru yere koyalım. | Open Subtitles | لنعد هذه إلى المكان الصحيح الذي تنتمي إليه |
ait olduğu yere gitmek istiyor. | Open Subtitles | إنها فقط تريد العودة للمكان الذي تنتمي إليه |
ait olduğu tek kişi kendisi. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي تنتمي إليه هو نفسها |
Sadece Ada'ya dönmen gerekiyor, o kadar. ait olduğun yer orası.. | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو العودة ألى الجزيرة هذا كل شيء، أنهُ المكان الذي تنتمي له |
New Jersey'de bir savaş çıkardın yollarda cesetler ama ait olduğun yerde 20 bloğun hakkından gelemedin. | Open Subtitles | لقد بدأتَ حرباً في نيو جيرسي جثث على الطريق لكنك لا تستطيع السيطرة على 20 حي هنا في المكان الذي تنتمي إليه ؟ |
Sonra da ait olduğun yerde nihayet mutlu olabilirsin. | Open Subtitles | حينها يمكنكِ أخيراً أن تشعري بالسعادة بالمكان الذي تنتمي اليه |
Aslına bakarsan sen de ait olduğun yerdesin. | Open Subtitles | فيما يتعلق بما يستحق أنت بالضبط في المكان الذي تنتمي إليه ايضاً |
Neresi olursa olsun ait olduğun yer orası. | Open Subtitles | حسنٌ, أينما كان, فذلك هو المكان الذي تنتمي. |
ait olduğun yerde üst katta benim yanımda kalmalıydın. | Open Subtitles | عليكَ البقاء في الأعلى في السرير في المكان الذي تنتمي إليه |
Ben senin annenim ve burası da ait olduğun yer. | Open Subtitles | .أنا والدتكَ وهذا هو المكان الذي تنتمي إليه |