"الذي ذكرته" - Translation from Arabic to Turkish

    • bahsettiğim
        
    • bahsettiğin
        
    Peter vardığında gördüğü şey, size az önce bahsettiğim dehşet tablosuydu. TED وعند وصولهِ، وجد بيتر ذلك الرعب الذي ذكرته للتو.
    Daha önce bahsettiğim müşteri konusunu kısaca ele alalım. TED لنأخذ موضوع الزبائن الذي ذكرته قبل قليل على سبيل المثال
    Dolayısıyla, perspektif her şeydir ve size daha önce bahsettiğim tarihinden ötürü bir "Dünya-dışı gezegen" olarak Dünya'dan çok şey öğrendim. TED لذا ، المنظور هو كل شيء و بسبب التاريخ الذي ذكرته لكم بإيجاز ، تعلمت أن أنظر إلى الأرض على أنه كوكبٌ خارجي.
    Lana'nın atına olanları duyunca bahsettiğin dostunun Cyrus olduğunu anladım. Open Subtitles عندما سمعت بما حدث مع حصان لانا أدركت أن سيرس هذا هو الصديق الذي ذكرته
    Polis, seri bir katil olduğunu düşünüyor ama bana kalırsa daha önce bahsettiğin şu kriptonlu bilgisayarın izini bulmuş olabiliriz. Open Subtitles الشرطة تعتقد أنه كان قاتلا تسلسلياً لكني أعتقد أننا لربما وجدنا الحاسوب الكريبتوني الذي ذكرته
    Maggie, bu bahsettiğim misafir bey. Open Subtitles ماجي, هذا الرجل الزائر المحترم الذي ذكرته
    Telgrafımda bahsettiğim rapor, efendim. Postalamayı planlamıştım. Open Subtitles التقرير الذي ذكرته في برقيتي كنت أعتزم إرساله لكم
    bahsettiğim olayın en kısa sürede çözümlenmesi gerekiyor. Open Subtitles الأمر الذي ذكرته لكِ عليه أن يتم حله بأقصى سرعة من هذا ؟
    bahsettiğim hematologla görüştüm. Open Subtitles لقد تحدثت إلى عالم أمراض الدم الذي ذكرته لك من قبل
    bahsettiğim hematologla görüştüm. Open Subtitles لقد تحدثت إلى عالم أمراض الدم الذي ذكرته لك من قبل
    bahsettiğim terör saldırısı oldukça gerçek ve doğru ismin şüpheliler arasında geçmiyor. Open Subtitles التهديد الإرهابي الذي ذكرته سوف يحدث ليصبح حقيقاً,
    bahsettiğim yeni müşteri, toplantıyı unutmuşum. Open Subtitles ذلك العميل الجديد الذي ذكرته نسيت أنني حددت لمقابلة
    Grigory Krukov, daha önce bahsettiğim FSB memuru. Open Subtitles هذا جريجوري كروكوف ضابط اف اس بي الذي ذكرته مبكرا
    Bunlar, erken tedaviden faydalanmamış olan bireyler, çünkü şimdi biliyoruz ki otizm, o size bahsettiğim öğrenme yolları ayrıklaştıkça kendisini yeniden yaratıyor. TED هؤلاء هم الأفراد الذين لم يستفيدوا من العلاج المبكر, لأننا الآن نعلم أن التوحد يشكل نفسه مع انحراف طريق التعلم الذي ذكرته لكم.
    Kulak tıkacı iyi olurdu bir de şu bahsettiğim silahı alsan tamam. Open Subtitles واريد المسدس الذي ذكرته من قبل
    bahsettiğim müteahhit... olaydan sonra tamirleri takip etmesi konusunda aradım. Open Subtitles ...المقاول الذي ذكرته اتصلنا به بعد أعمال التخريب ليفحص أعمال التصليح
    Ayrıca daha önce bahsettiğin melodiyi duydum. Sirk melodisi. Open Subtitles كما سمعت الصوت الذي ذكرته موسيقى السيرك هذه
    Daha önce bahsettiğin şeyi anlatsana. Open Subtitles ماذا عن الأمر الذي ذكرته مسبقًا هناك، دعنا نسمع الأمر
    bahsettiğin şu Meksika lokantası hangisiydi? Open Subtitles ما إسم ذلك المطعم المكسيكي الأمريكي الذي ذكرته سابقاً ؟
    Şu bahsettiğin işler vardı ya hani o tarz bir şey ayarlayabilirsin. Open Subtitles ذلك العمل الذي ذكرته هل بامكانك ايجاد شيء يناسبني ؟
    Niye orayı bahsettiğin şu "küçük ordu"yla basmıyorsunuz? Open Subtitles حسنا لماذا لا تسطو مباشرا علي المكان بالجيش الصغير الذي ذكرته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more