Favorilerimden biridir. Onun içinde gördüğüm şeyi sevdim. | Open Subtitles | إنها المفضلة لديّ أحببتها في المشهد الذي رأيتها به |
Onu ilk gördüğüm günden ben ölene kadar tek aşkım o olacak. | Open Subtitles | ومنذ اليوم الأول الذي رأيتها فيه إلى يوم مماتي هي الوحيدة |
Onu ilk gördüğüm günden ben ölene kadar tek aşkım o olacak. | Open Subtitles | ومنذ اليوم الأول الذي رأيتها فيه إلى يوم مماتي هي الوحيدة |
Dün gece gördüğüm adam olduğuna eminim. | Open Subtitles | إنّي مُتأكّدٌ أنّ ذلك هو الشّخص الذي رأيتها البارحة. |
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel şey. | Open Subtitles | هذا احد اجمل الاشياء الذي رأيتها في حياتي |
Onu çalışanların bekleme odasında gördüğüm ilk günü hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكّر اليوم الأول... الذي رأيتها فيه في صالة الموظفين. |
Benim onu gördüğüm anda. | Open Subtitles | نفس الوقت الذي رأيتها فية |
Garson, cam bardakta gördüğüm karides kokteilinden getirebilirmisin? | Open Subtitles | يا أيتها النادلة، هل لي بكوكتيل القريدس الذي رأيتها على الحافظة الزجاجية ؟ -حسنٌ . |
Odette'yi gördüğüm gün bir şeyi yoktu. | Open Subtitles | لقد بتد (أوديت) بحال جيّد في اليوم الذي رأيتها فيه. |