Bazen onca acının yok olması ile o kadar meşgul oluyorum ki başta bana çok uzak olan neşeyi unutuyorum. | TED | و أحيانا، أكون محتلا بمتعة كبيرة أنسانيها الألم و الذي كان في بادئ الأمر جزءا غير ذي أهمية بالنسبة لي |
Sonra, bir de beyin tümörü vardı ki epey korkuttu beni. | Open Subtitles | ثم شككت بتورم في الدماغ و الذي كان فعليا مخيفا لي |
2. Dünya Savaşı'nda Amerika'nın müttefikleri kimdi bilmiyorlar. | TED | أنهم لا يعرفون من الذي كان حليفاً لأمريكا في الحرب العالمية الثانية. |
CIA'in adamlarından biri bir panoyla insanlara ismini soruyordu ve "Yakalanacağım." diye düşündüm. | Open Subtitles | وبوجود رجل المخابرات المركزية الامريكية الذي كان يسأل الناس عن اسمائهم لقد سئمت |
Sarışın adam kıvırcık saçlı adam ve yaralı konusunda bize yardım eden Alman. | Open Subtitles | و ذو الشعر المجعد و الرجل الألماني الذي كان يساعدنا مع الرجل المجروح |
Sol El Charlie'nin, Eddie'nin dövmesinin olduğu parçasını parçalanmamış halde bulmasıydı. | Open Subtitles | هو ذلك الجزء من ذراع ايدي الأيسر الذي كان عليه الوشم |
Hani Şu pis işlerini yaptırdığın eski ortağının adı neydi? | Open Subtitles | ماذا كان يُدعى؟ زميلك السابق الذي كان يقوم بأعمالك القذرة |
Gelenekçi, katı bir adam olan babamın beni durduracağını sandılar. | TED | وظنّوا بأن والدي، الذي كان رجلا تقليديا صارما سوف يوقفني. |
İşte o anda, imkânsız olan o şey artık öyle değildi. | TED | وفي تلك اللحظة، الشيء الذي كان مستحيلاً فجأة لم يكن كذلك. |
Kayıtlar içinde o sırada yanımda olan editörün irtibat numarası var. | Open Subtitles | في وقت إغتياله يتضمن السجل رقم هاتف المحرر الذي كان معي |
o adam, definenin nerede gömülü olduğunu bilen tek kişi olmalı. | Open Subtitles | يبدو أن صديقك هو الشخص الوحيد الذي كان يعلم بمكان الكنز |
Sorduğum için kusura bakmayın ama oğlunuzun burada ne işi vardı? | Open Subtitles | سيدتي، أنا آسف لسؤالي، ما الذي كان يفعله ابنك في الحي؟ |
Bir önceki güne oranla bugün farklı olan ne vardı? | Open Subtitles | ما الذي كان مُختلفاً هذا الصباح عن صباح الأيّام السابقة؟ |
Öğleden sonraki Şu adam, kimdi o? | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي كان في تلك الظهيرة. من كان هو؟ |
Bu ışık Güneş'in kalbinden çıkarak yolculuğuna başlarken neler oluyordu? | Open Subtitles | ما الذي كان يحدث حينما ترك هذ الضوء قلب الشمس؟ |
Neyse ki geri dönüşler harikaydı sadece medya değil tıp çevresinde de ki aynı zamanda çok da destekleyicilerdi. | TED | وحمداً لله أن الأراء كانت رائعة ليس فقط من جانب الإعلام ولكن من المجتمع الطبي الذي كان داعماً جداً |
Sarışın adam kıvırcık saçlı adam ve yaralı konusunda bize yardım eden Alman. | Open Subtitles | و ذو الشعر المجعد و الرجل الألماني الذي كان يساعدنا مع الرجل المجروح |
Öyleyse, gerçekten peşinde olduğu şeyi izlemek için yeterince gizliliğe sahipti. | Open Subtitles | اذن كانت لديه الكثير من الخصوصية ليرى ما الذي كان سيلاحقه |
Özellikle o anda yeni bir isim oluşturulmasına neden olan değişim neydi? | TED | وما الذي كان قد تغير ليجعل من الإسم الجديد ضرورة مُلِحة في تلك اللحظة بالتحديد؟ |
Ofansımızın odak noktası olan bir oyuncu için 7 milyon dolar. | Open Subtitles | هذا 7 ملايين دولار لاعب الذي كان النقطة المحورية في إساءتنا |
Geçenlerde Valentino'nun olan Şu şahane yeri, yeri satın aldığını biliyorsun. | Open Subtitles | كما تعلم، لقد اشترت ذلك المحل المذهل الذي كان يملكه فالنتينو. |
Dinle simdi beni! Barda yaninda kim vardi söyleyeceksin, anliyor musun beni? | Open Subtitles | انصت لي، أريد ان أعرف من الذي كان معك في تلك الحانة |
Bu robotu yapmak için para da aldık -ki bu iyi oldu. | TED | لذلك انهينا جلب الاموال لصنع هذا الروبوت , الامر الذي كان جميلا |