Şimdi gördüğümüz her şey yapay zekânın evriminde anlık bir görüntüdür. | TED | كل الذي نراه الآن هي مجرد لقطة في تطوير الذكاء الإصطناعي. |
Bugün gördüğümüz güzel ve düzenli güneş sistemiz her zaman böyle değildi. | Open Subtitles | النظام الشمسي الجميل والمنظم الذي نراه اليوم لم تكن حالته هكذا دائماً |
Sombrero Galaksisi'nden gelen, gördüğümüz bu ışık 30 milyon yaşında. | Open Subtitles | الضوء الذي نراه من مجرة سمبريرو عمره 30 مليون سنة |
Halüsinasyonları öğrenmeye devam ederek beynimizin; gördüğümüz, duyduğumuz, kokladığımız, dokunduğumuz dünyayı nasıl algıladığı hakkında çok şey öğreneceğiz. | TED | ومن خلال دراسة الهلوسات، بدأنا نتعلم الكثير عن الطريقة التي يُدرك بها عقلنا العالم الذي نراه ونسمعه ونشمه ونلمسه. |
Ama daha önceleri, evren bu son kalıntıyı oluşturma aşamasındayken, kütleçekim dalgaları, gördüğümüz ışığın yapısına küçük girdaplar koydu. | TED | لكن قبل هذا، حين كان الكون يُحدِث آخر شفق، كانت موجات الجاذبية تضع تلك اللمسات الصغيرة على تركيبة الضوء الذي نراه. |
Anlamadığımız genetik faktörlerden biri de, kadın ve erkekler açısından gördüğümüz farklılıklardır. | TED | إن أحد العوامل الجينية التي لا نستطيع فهمها، بالمقابل ، هو الفرق الذي نراه من ناحية الذكور و الإناث. |
Ancak gördüğümüz ışığın frekansı oldukça yüksek, bir saniyede 400 milyon milyon kere yukarı ve aşağı dalgalanıyor, ki bu hareketi bir dalga olarak görmemiz mümkün değil. Ancak rengine bakarak, frekansını söylememiz mümkün. | TED | ولكن تردد الضوء الذي نراه مرتفع جداً، يتحرك صعودا وهبوطاً بسرعة حوالي 400 مليون مليون مرة في الثانية، بحيث لا يمكننا أبدا أن نراه كموجة. ولكن يمكننا معرفة تردده، من خلال النظر في لونه. |
Çoğu dinozor soyunda bu basit tüyler bugünkü kuşlarda gördüğümüz daha karışık formlara evrimleşti. | TED | في العديد من أنساب الديناصورات، هذا الريش البسيط تطور إلى ريش أكثر تعقيداً، بما في ذلك بعض الذي نراه اليوم على الطيور. |
Yani, evrim körü körüne ilerler, adım- adım ilerler, ve doğada gördüğümüz tüm çeşitliliği yaratır. | TED | إذن، فإن التطور مضى وبشكل أعمى، خطوة بخطوة بخطوة في إنشاء كل التنوع الذي نراه في العالم الطبيعي. |
Bu sistem, Suriye'de gördüğümüz olaylara benzer durumlar için oluşturuldu. | TED | لقد أنشئت على وجه التحديد لحالات مثل الوضع الذي نراه في سوريا اليوم، |
4000 yıldır bu balığı avlıyoruz, Ve binlerce yıl önce şu an gördüğümüz bu sanat eserleri üzerinde belirtilmişlerdir. | TED | ما يقرب من 4000 سنة ونحن نصطاد هذا الحيوان بطريقة مستديمة وقد تم توثيق هذا في الرسم الذي نراه منذ ألاف السنين |
gördüğümüz ışığın dalga boyu ses dalgalarına kıyasla o kadar kısadır ki bu kadarcık alana yaklaşık 50,000 ışık dalgası sığabilir. | Open Subtitles | و الطول الموجي للضوء الذي نراه اقصر بكثير من موجات الصوت حوالي 50 ألف موجة ضوء |
Yani şu an gördüğümüz takımada, o an çekilmiş resimlerden ibaret. | Open Subtitles | لذا الأرخبيل الذي نراه اليوم هو فقط لقطة بمرور الوقت |
Armadillo, otobanın ortasında öldüğünü gördüğümüz hayvan değil mi? | Open Subtitles | أليس المدرع هو ذلك الحيوان الذي نراه ميتاً بوسط الطريق؟ |
Şu an gördüğümüz evrenin yapısını şekillendirmiş olan işte bu kuantum gerçekliğidir. | Open Subtitles | أنها حقيقة الكم التي شكل بنية الكون الذي نراه اليوم. |
Fakat bu gün gördüğümüz evren, maddeden yapılı. | Open Subtitles | ولكن الكون الذي نراه اليوم مصنوع من هذه المادة، |
gördüğümüz dünyanın yanında bambaşka dünya var. | Open Subtitles | هناك بصحبة العالم الذي نراه عالم مختلف تماماً. |
Televizyon mühendisi olarak, gördüğümüz dünyayı televizyon ekranlarındaki piksellere dönüştürmede uzmanlaşmış. | Open Subtitles | كمهندس تلفاز، تخصص في ترجمة العالم الذي نراه إلى وحدات الضوء على شاشات التلفاز لدينا. |
Aslında gördüğümüz dünya bambaşkadır. | Open Subtitles | هناك بصحبة العالم الذي نراه عالم مختلف تماماً. |
Bugün gördüğümüz güneş sistemi uzun süren bir şiddet ve kargaşa döneminden hayatta kalanların hikayesidir. | Open Subtitles | النظام الشمسي الذي نراه اليوم هو الناجي الأخير من الفوضى الأولى |
Elimizden kaçırmakta olduğumuz, çok hızlı gelişen bu Dünya'ya karşı tavrımız ne olmalı? | TED | كيف توجهنا يجب ان يكون تجاه العالم الذي نراه يتغير بسرعة كبيرة جداً ويسبقنا بذلك ؟ |