"الذي يجعل" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapan
        
    • kılan
        
    • eden
        
    • sağlayan
        
    • hale getiren
        
    • neden bu
        
    • sağlayacak
        
    • neden olan
        
    Kısacası hayatı yaşanır yapan şeyler dışında her şeyi ölçüyor." TED يقيس كل شئ, باختصار الا ذلك الذي يجعل الحياة قيمة
    Robert Capa gibi fotoğrafçıları ünlü yapan nedir biliyor musun Rich? Open Subtitles اتعرف ما الذي يجعل المصورين مثل روبرت كابا مشهورين و أغنياء؟
    - Mozzarella peyniriyle harika jalapeno poppers yapan bir yer buldum. Open Subtitles لقد وجدت هذا المكان الذي يجعل أعظم العصي موزاريلا وبوبرس جالابينو.
    Ama High Line'ı gerçekten özel kılan şey bence insanlar. TED لكن أظن أن الذي يجعل الهايلاين حقا فريدا هو الناس.
    - Efendim? ...kızların soyunmasını sağlamak için sarhoş eden bir internet sitesi. Open Subtitles عفوا؟ إنه الموقع الذي يجعل الفتيات الثملات من كل أرجاء الساحل الشرقي يخلعن ملابسهن
    Motorun dönmesini sağlayan şey bu iki mıknatısın etkileşimi. TED إنه التفاعل بين هذين المغناطيسين معا الذي يجعل المحرك يدور.
    - Bu şeyi iletken hale getiren neyse bulalım şunu. Open Subtitles ـ دعنا نعرف ما الذي يجعل هذا الشيء يصدر صوتاً
    Sorumuza geri dönelim: Müziği güzel yapan nedir? TED وبالعودة إلى السؤال عن الموسيقى: ما الذي يجعل الموسيقى جميلة؟
    Finlandiya'nın PISA sonuçlarına göre çok iyi olduğunu gördünüz, ama Finlandiya'yı bu kadar etkileyici yapan şey öğrenciler arası performans farkının sadece yüzde beşinin okullardan kaynaklanıyor olması. TED رأيتم النتائج الجيدة لفنلندا حسب برنامج بيسا لكن الشيء الذي يجعل فنلندا مدهشة للغاية هو أن 5 بالمائة فقط من التفاوت في الكفاءات بين الطلاب يعود للمدارس.
    Telefonunuzu aptal bir telefon yerine aklıllı bir telefon yapan nedir? TED ما الذي يجعل هاتفك هاتفا ذكيا وليس هاتفا غبيا؟
    Böylelikle bazı insanları diğerlerinden daha dayanıklı yapan şeyin ne olduğunu anlamak üzere yola çıktım. TED و قررت أن أجد السبب الذي يجعل بعض الناس أكثر مرونة من الآخرين.
    Bu grupları işler yapan şeyi bilmek zorundayız. TED فنحن بحاجة لمعرفة ما الذي يجعل هذه المجموعات متماسكة.
    Bizi insan yapan şeyden çok uzak olmakla birlikte, insan empatisi mükemmel olmaktan uzaktır. TED بعيدًا عن الشيء الذي يجعل منا بشرًا، التعاطف الإنساني هو أبعد ما يكون عن الكمال.
    Kurabiyeleri sert, şekerlemeleri kıtır yapan şey şekerdir. TED السكر هو الذي يجعل الكعك مطاطيا والحلوى مقرمشةً.
    Kendimize şu soruyu sorduk: Bu sistemleri dayanıklı ve uzun ömürlü yapan şey nedir? TED وسألنا أنفسنا هذا السؤال: ما الذي يجعل هذه الأنظمة قوية ودائمة؟
    Yani Ekman ve diğer araştırmacılar haklıysa belli ifadeleri evrensel kılan şey ne? TED إن كان أيكمان والباحثون الآخرون على صواب، فما الذي يجعل بعض التعبيرات كونية؟
    Peki bu dersleri bu kadar farklı kılan nedir? TED إذن ما الذي يجعل هذه المقررات مختلفة حقاً؟
    Yine de bilmem gerekiyordu: Onları bu kadar neşe verici kılan şey ne? TED لكن مازلت بحاجة لمعرفة هذا: ما الذي يجعل كل هذه الأشياء مبهجة؟
    Benim için bir anlam ifade eden tek şey sendin. Open Subtitles كنتِ الشئ الوحيد الذي يجعل كل شئ ذو معنى بالنسبة لي
    Yapmanız gereken tek şey, balıkların sadece erkek yavrulamasını sağlayan bir gen sürücü salmak. TED كل ما عليك فعله هو البدء بنشرالتغير الجيني الذي يجعل من الأسماك تنتج ذكوراً فقط.
    Düzleştirilmiş çizgiler, düzeltilmiş köşeler ve elbette çok çok önemli, toplu taşıma haritasını olası hale getiren coğrafi çarpıtma. TED خطوط مستقيمة جدا، زوايا مرتبة و بالتأكيدو على قدر كبير من الأهمية هذا التشوه الذي يجعل خرائط المواصلات العامة محتملة
    Birbirleriyle neden bu kadar uyumlu olduğuna bakalım; romanın ve kıskançlığın, kıskançlığın ve Proust'un. TED لنرى ما الذي يجعل الرواية و الغيرة، و بروست و الغيرة تتماشى جيدا مع بعضها البعض.
    Halktan kişiler oradaki suda ağaçların hareket etmesini sağlayacak birşey olduğunu söylerdi Open Subtitles أعتاد الناس قول أنه كان هناك شيئ ما في الماء الذي يجعل الأشجار طويلة
    Diğer bir uçmakta olduğunu düşündüğüm şey, yapmanın uçtuğunu düşünmeme neden olan şey dışarda bir yerlerde harika araçların bulunmasıdır. TED والشيء الاخر الذي اعتقد انه سيحتل الساحة لاحقا الشيء الاخر الذي يجعل الاختراعات تتكاثر بحدة هو اننا نملك الادوات الرائعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more