- Hani şu devamlı gazetelere çıkan emlak zengini mi? | Open Subtitles | هل هذا الذي يظهر دوماً في الصحف؟ صاحب العقارات المهم؟ |
Senin yaşında ortaya çıkan rahim kanseri tipi metastaz yapmaz. | Open Subtitles | بسنك، سرطان الرحم الذي يظهر لا يحتمل انتشاره |
Her gün tehlike anında ortaya çıkan erkekler, kadınlar ve evet, köpekler onlara dayanırlar. | Open Subtitles | كل رجل وامرأة , و ,اجل كلب الذي يظهر في اوقات الازمات مهما كان احتمال ان تنعكس الامور عليهم |
Hesaplamaları yaptığımda çıkan ilk tarih 6 Ekim 2009'du. | Open Subtitles | عندما أقوم بالحساب فإنّ التارخ الأول الذي يظهر معي هو 6 تشرين الأول 2009 |
Akıl Taşı, son yıllarda ortaya çıkan dördüncü Sonsuzluk Taşı. | Open Subtitles | حجر العقل هو الرابع من بين أحجار الأبدية الذي يظهر في السنوات الأخيرة الفائتة |
Birdenbire ortaya çıkan gizemli kişi sensin. | Open Subtitles | أنت الرجُل الغامض الذي يظهر من العدم |
- Bu o. - Ahhh. - Reklamlara çıkan bu. | Open Subtitles | أنت، توقف، إنه هو الذي يظهر في الإعلان |
Verukanın ayağın altında çıkan bir nevi siğil olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | كنت دائماً ما اعتقد أن فيروكا هذه هي نوع من... الكلٌو الذي يظهر بالقدمين |
Bu devamlı televizyona çıkan hani basın grupları ve kamu işlerinde tutucu gündem yaratmaya çalışan adam değil mi? | Open Subtitles | أهذا هُو الرجل الذي يظهر على التلفاز طوال الوقت، الشخص الذي يضغط على الأجندة المُقاومة للتغيير في مجموعات وسائل الإعلام والأعمال التجاريّة؟ |
Arada ortaya çıkan hayali arkadaşıymış gibi. | Open Subtitles | مثل صديقه الوهمي، الذي يظهر ويختفي |
Her gece başka bir barda çıkan Sklaves adındaki barmeni bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,210)}(أحاول إيجاد هذا الساقي, (سكليفس و الذي يظهر في حانات مختلفة كل ليلة{\pos(192,210)} |
Televizyona çıkan mı? | Open Subtitles | الذي يظهر على شاشة التلفاز؟ |
Aa, Tanya'nın listesinde en çok çıkan isim... | Open Subtitles | ، الإسم الذي يظهر كثيراً . (على قائمة رسائل (تانيا |
Gölgelerden çıkan benim. | Open Subtitles | أنا الشخص الذي يظهر من الظلال |