"الذي يعيش في" - Translation from Arabic to Turkish

    • da yaşayan
        
    • yaşayan bir
        
    • 'de yaşayan
        
    Ve Palermo'da yaşayan amcam Vito. Kendisi bir duldur. 10 yaşında bir de kızı var, ki o benim kuzenim olur. Open Subtitles ...الذي يعيش في باليرمو هو أرمل ولديه أبنة عمرها عشر سنوات
    Suriye'nin başkenti Şam'da yaşayan Hattat Naîf Sıkaf, ülkenin her yerindeki cami ve medreselerin içi için hat sanatını icra eder. Open Subtitles ،"خبير الخطوط، "نايف سكاف الذي يعيش في العاصمة السّورية دمشق"، يكتب للجوامع والمدارس" في كافّة أنحاء البلاد
    Jeju Adası, Shin Dang Dong'da yaşayan Bong Man adlı kişi başka bir bilgi daha yolladı. Open Subtitles =بوك مان الذي يعيش في شين دان دونغ في جوجو راسلنا مجدداً.
    Kuzeyin çok uzaklarında yaşayan bir adamın burada işi ne? Open Subtitles ولكن ما هو الرجل الذي يعيش في الشمال ما الذي يفعله عند الإبحار؟
    Kasaba dışında yaşayan bir tefeci tanıyor musun? Open Subtitles هل تعرفين المرتهن الذي يعيش في أعلى المدينة؟
    ...Chelsea'de yaşayan 35 yaşındaki bir tatlı aşçısıyım. Open Subtitles أنا البالغ من العمر 35 عاما المعجنات طاه الذي يعيش في تشيلسي.
    Samwi'de yaşayan kişi Lee Gwang-Jo'ymuş. Open Subtitles الشخص الذي يعيش في (ساموي)... هو (لي غوانغ جو)!
    Dol Guldur'da yaşayan bir Ölümbüyücüsü'nden söz ediyorlar. Open Subtitles يتكلمون عن مستحضر الأرواح، الذي "يعيش في "دول غولدور
    Pasadena'da yaşayan bir halası var. Open Subtitles لديه عمة الذي يعيش في باسادينا.
    Hindistan doğumlu, Amerika'da yaşayan Fransız asıllı biri olarak umudum bu yapay Kuzey-Güney ayrımını aşarak tüm dünyadaki girişimcilerin bu ortak yaratıcılığından yararlanmak ve kıymetli gezegenemizi koruyarak dünyadaki herkesin yaşam kalitesini arttıracak basit ve ucuz çözümler üretmek. TED كمواطن فرنسي هندي الميلاد الذي يعيش في الولايات المتحدة، أملي هو أن نتجاوز هذا الانقسام الاصطناعي بين الشمال والجنوب حتى نتمكن من تسخير عبقرية العمل الجماعي للمبدعين من جميع أنحاء العالم للمشاركة في إيجاد حلول مقتصدة التي من شأنها تحسين نوعية الحياة لكل فرد في العالم، مع الحفاظ على كوكبنا الثمين.
    Afrika'da yaşayan bir tür mü? Open Subtitles النوع الذي يعيش في افريقيا؟
    Madem Odin Valhalla'da yaşıyor diyorsunuz Büyük Salon'da yaşayan tek tanrı o mu oluyor? Open Subtitles لو أن (أودين) يعيش في (فالاهالا)، هل هو الآله الوحيد الذي يعيش في القاعة الكبري؟
    Kaliforniya'da yaşayan uzun zamandır çıktıkları bir sevgilisi varmış başkalarıyla görüşmek için anlaşma yapmışlar. Open Subtitles لديها هذا الحبيب الدائم الذي يعيش في (كاليفورنيا) وبينهما اتفاق يسمح أن يواعدا أشخاصاً آخرين
    Vidor'da yaşayan Bay Calvin Cunningham'ın evine zorla girilmiş ve Mercury Comet'i çalınmış. Open Subtitles السيد (كالفن كونينغهام), الذي يعيش في (فايدور), تم اقتحام منزله... وتمت سرقة سيارته (ميركوري كوميت).
    "Baltimore'da yaşayan babası, sürekli aradığı halde... Open Subtitles "والده الذي يعيش في (بالتيمور)، أبلغ الشرطة بعد...
    Nacogdoches'da yaşayan. Open Subtitles الذي يعيش في (ناكادوتش)
    Bu bataklıkta yaşayan bir domuz değil mi? Open Subtitles أليس هذه كالخنزير الذي يعيش في أرضٍ خصبة ؟
    Benim vurulduğum çocuk şimdi bodrum katımızda yaşayan bir psikopat. Open Subtitles الرجل الذي وقعت في حبه هو الآن المجنون الذي يعيش في طابقنا السفلي.
    Şu Proully Lane'de yaşayan mı? Open Subtitles الذي يعيش في حارة (بروللي)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more