Burada Vancouver'dayız. Amerika sınırı boyunca uzanan Cascadia Geçidinin üstünde. | TED | نحنا هنا في فانكوفر، على رأس ممر كاسكيديا الذي يمتد عبر الحدود مع الولايات المتحدة إلى سياتل. |
Bunun nedeni, bu kişinin Valkyrie operasyonunun ötesine uzanan bir istihbarata sahip olduğundan emin olmamızdır. | Open Subtitles | هذا هو لأننا على يقين أنه هو الأصول مع معلومات استخبارية الذي يمتد خارج فالكيري. |
Şimdi ucu çocuklarıma uzanan kan davasının başlangıcı buydu. | Open Subtitles | وكانت هذه بداية الثأر الذي يمتد الآن لأولادي |
Bu büyük dağ sırası, Patagonya'dan Alaska'ya uzanan büyük omurganın devamıdır. | Open Subtitles | هذه السلسلة الجبلية الهائلة تواصل العمود الفقري العظيم... *الذي يمتد من *بتاجونيا* إلي *اَلاسكا... . |