"الذّهب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Altın
        
    • altından
        
    • Altını
        
    • Altının
        
    • altınla
        
    • Altınları
        
    Gökyüzünü öldüren Altın ve arazi ile ödüllendirilir ve majestelerine 20 adım mesafede içki içebilir. Open Subtitles بأمر صاحب الجلالة, الذى سيقتل سّماء سيتلقّى الذّهب و الأرض و سيُسْمَح له أن يشرب
    Her ikisinide öldüren Altın ve arazi ile ödüllendirilecek ve majestelerine 10 adım yaklaşıp içki içebilecek. Open Subtitles قد تجمعا للاغتيال الذي سيقتل أيا منهم سيحصل على الذّهب و الأرض
    Zemin, duvarlar, tavan, aklınıza gelen her şey altından yapılmış. Open Subtitles ...الأرض، الجّدران، السّقف .كلّ شيءٍ مصنوعٌ من الذّهب
    Rick'in deposunu aradık ama hâlâ altından iz yok. Open Subtitles لقد فتّشنا مخزن (ريك)، ولمْ نجدْ ما يدلّ على وجود الذّهب.
    Bize Altını vermesi gerekiyor. Open Subtitles هو عليه أن يعطينا الذّهب. هذه هي القواعد.
    Biraz suyla temas edersen, vücudundaki Altının etkisi kaybolacaktır. Open Subtitles إن لَمستَ بعضاً من ماء البَحر، الذّهب الذي على جسدكَ سيفقد تأثيره.
    Bu şehirdeki tüm altınla bağlantılıdır. Open Subtitles و مُتّصلةٌ بكلّ الذّهب في هذه المدينة.
    Sarman ve destekçileri Altınları almış. Open Subtitles ! سارمان) وأعوانه أخذوا الذّهب)
    Altın dolu tünellerin olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles يدور في أذهانهم أنّك تملك أنفاقًا يملؤها الذّهب
    Yaşayanlar için ölülerden Altın çalıyorlardı. Open Subtitles يقومون باقتراض الذّهب من الأموات من أجل الأحياء
    O zaman yeteneğimle oluşturulmuş Altın talaşlarıyla kaplanmıştınız. Open Subtitles وَقتها، تمّت تغطيتكم بنُشارة الذّهب المُشبّعة بقُدرتي.
    Vücudumuz Tesoro'nun yarattığı Altın tozuyla kaplı. Open Subtitles أجسادُنا مُغطّاةٌ بغُبار الذّهب التي صنعَتها قِوى تيسورو.
    Her yeri altından yapılmış. Open Subtitles مصنوعٌ بالكامل من الذّهب.
    Som altından. Open Subtitles صيغ من الذّهب النّقيّ .
    İstediğini almıştın. Altını. Open Subtitles لديكم ما يجب أن تكونوا قد حصلتم عليه ... لديكم الذّهب.
    Tüm bu zaman boyunca Altının peşindeymiş demek. Open Subtitles إذاً فقد كانت بالفِعل تسعى خلف الذّهب طوال هذا الوَقت، هاه؟
    Altının nerede saklı olduğunu bize söyleyecek misin? Open Subtitles هل ستخبارنا بمكان مخبئ الذّهب ؟
    Gümüş ve altınla dokunmuş. Open Subtitles خيوط منسوجة من الذّهب والفضّة .
    Şimdiye kadar, Maham inanıyordunuz bu Altınları şehrin bakım için kullanacağına Open Subtitles (حتّى الآن، فقد أقنعكم (ماهان ... بأنّه مقابل تبادل الذّهب ستحصلون على بضائع، والتي ... يمكننا بها إصلاح المدينة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more