Merhamet dediğin zorla alınıyor artık. Bu itoğluitleri dava etmeliyim aslında! | Open Subtitles | ـ ميزة الرأفة تتعرض للتوتر أحياناً ـ عليّ مقاضاة هؤلاء المتسكعون |
derdi. Bizler ve bizim dışımızdakiler için Merhamet gösterme zamanı değil. | TED | أنه ليس الوقت المناسب لنا لنري الآخرين الرأفة والرحمة. |
Özel af için başvurulabilir ama hapisten çıkması mümkün olmaz. | Open Subtitles | طلب الرأفة سوف يُقدَّم قريبـًا، لكن الإفراج عنه غير مُرجح |
Konsey sana özel af önerip, ikimize siginma hakki lütfediyormus. | Open Subtitles | منحكِ المجلس الرأفة ومنحنا ملاذ آمن |
Hepimiz şefkate ve hem çevrimiçi hem de çevrimdışı daha şefkatli bir dünyada yaşamaya layigiz. | TED | جميعنا يستحق الرأفة و أن نعيش على العالم الإفتراضي أو الحقيقي بطريقة أكثر رأفة |
Sen bile o kadar şefkatli olamazsın. | Open Subtitles | حتّى أنتِ لا تستطيعين أن تكوني بتلك الرأفة. |
Hayır, düğün günümüzde, merhametli olmaya karar verdik. | Open Subtitles | ؟ لا ، لقد قررنا استخدام الرأفة يوم زفافنا |
Güçlü bir ülkeyiz, bencil olmayan, merhametli bir ülke. | Open Subtitles | أو بشأن حرب فيتنام نحن يمكن أن نعمل معا نحن بلد عظيم , غير أناني , بلد الرأفة |
Bugün paylaşmak istediğm üçüncü mesaj tam da bu devrimle ilgili: duyarlılık devrimi. | TED | الرسالة الثالثة التي أود مشاركتها معكم اليوم هي، في الواقع، عن الثورة: ثورة الرأفة. |
Merhameti olmayanlar, şimdi sizden Merhamet bekliyor. | Open Subtitles | هؤلاء الذين أعوزتهم الرأفة, يلتمسونها منكم الآن. |
Sonsuz Merhamet adına ortak bir sonu paylaşmama ayrıcalığına hak kazandınız. | Open Subtitles | بالاستناد الى الرأفة المطلقة تم منحك فرصة واحدة اخيرة |
Bize akıl ver ki doğru yolu bulabilelim ve bize Merhamet ver ki yaptıklarımızın başkaları üzerindeki etkileri anlayabilelim. | Open Subtitles | أعطنا الحكمة لإختيار المسارُ الصحيح .. وأعطنا الرأفة لتفهّم تأثير تصرفاتنا تجاه الآخرين .. |
Buna şimdi son verirseniz Kral size Merhamet edebilir. | Open Subtitles | إنهاء هذا الآن والملك قد بعد منحك الرأفة. |
Konsey sana özel af önerip, ikimize sığınma hakkı lütfediyormuş. | Open Subtitles | منحكِ المجلس الرأفة ومنحنا ملاذ آمن |
Piskopos McMorrow, validen af talep edecek kişi. | Open Subtitles | القديس (مكمورو) الذي كان يمكن أن يطلب الرأفة من المحافظ |
O zaman, şefkatli bir muhafazakar olarak, tekrar kendi kendime düşünmek isterim. | Open Subtitles | ثم مرة أخرى، وأنا أحب أن أفكر في نفسي كمحافظ الرأفة |
Bazılarımız Ahdu gibi şefkatli. | Open Subtitles | البعض منا الرأفة مثل Ahdu. |
İşte bu yüzden merhametli olmalısın ve yarın öğleyin beni randevuma götürmelisin. - Tamam. | Open Subtitles | إذن تحلى بالقليل من الرأفة واصطحبني لموعدي |
İçimdeki merhametli doktor zorluyor diyebilirdim. | Open Subtitles | حسناً ، انا... يمكنني أن أقول ان ذلك هو طبيب الرأفة الذي بداخلي |
duyarlılık, gözlerimizi diğerlerini görmek için, kulaklarımızı diğerlerini duymak, çocukları, fakirleri, gelecekten korkanları dinlemek içindir. | TED | الرأفة تعني استخدام أعيننا لرؤية الآخر، وآذاننا لسماع الآخر، لسماع الأطفال والفقراء وأولئك الخائفين من المستقبل. |
duyarlılık, ellerimizi ve kalbimizi, bir başkasını teselli etmek, ihtiyacı olanlarla ilgilenmek için için kullanmaktır. | TED | الرأفة تعني استخدام أيدينا وقلوبنا لإراحة الآخر. لرعاية المحتاجين. |