| Maymun ayaklanmasının ana grubu şu anda şehir üzerinde ilerlemektedir. | Open Subtitles | ومجموعة العصيان الرئيسية في هذه اللحظة في طريقها الى المدينة |
| Kötü haberi duymak ister misiniz? Los Angelesa giden tüm ana yollar kapalı. | Open Subtitles | هل تريد ان تعرف خبار سيئة كل الطرق الرئيسية في لوس انجلوس مقفولة |
| Nico Bellic, Grand Theft Auto IV'teki ana karakterin adı. | Open Subtitles | هو اسم الشخصية الرئيسية في لعبة سارق السيارات الجزء الرابع |
| İzninizle öğretmenlere geri döneyim, çünkü onlar bu hikâyede kilit karakterler. | TED | لكن دعوني أعود للعظماء، لأنهم الشخصيات الرئيسية في هذه القصة. |
| Stratejik konumlardaki kilit boru hattı altyapılarının bombalanması. | Open Subtitles | تفجير خطوط الأنابيب الرئيسية في المواقع الاستراتيجية. |
| Bu hikayede ki ana karakterler bakteriler ve virüsler. | TED | الشخصيات الرئيسية في القصة هم البكتريا والفيروسات. |
| Çağdaş edebiyat eserlerinin bazılarında anti-kahraman, ana karakter olabiliyor. | TED | إن اللابطوليين هم الشخصيات الرئيسية في بعض أعمال الأدب المعاصرة |
| Yüzelli sene önce bizimkisi gibi bir ülkede ana sorun, gençlerin ve çocukların eğitim hakkıydı. | TED | 150 سنة مضت أفترض أن المشكلة الرئيسية في بلد مثل بلدنا كانت كيف أن الشباب، الأطفال، لديهم الحق في التعليم. |
| Köpekbalığı olan ana karakterimi öldürmek zorunda kaldım. | TED | لذا اضطررت ان اقتل شخصيتي الرئيسية في السلسلة .. سمكة القرش .. |
| Mercan resiflerinin iskeletini oluşturan ana madde kalsiyum karbonat. | TED | المادة الرئيسية في إطار العمل للشعب المرجانية هو كربونات الكالسيوم. |
| Bugün geç saatlerde, küçük bir sıkıntı sonucu, tünellerden birinde basınç kaybı oldu - parktaki ana problem. | Open Subtitles | متأخراً اليوم بسبب إضطراب بسيط كان هناك فشل بالضغطِ في أحد الأنفاق الجاذبية الرئيسية في المتنزه |
| Yolumdaki ana engellerden biri olduğundan, ...anneme duyduğum öfke, içimde kaynamaya başladı. | Open Subtitles | غضبي ضدّ أمّي وصل بداخلي إلى درجة الغليان حيث هي التي تـُمثل إحدى العقبات الرئيسية في طريقي |
| Direnişin lideri ile Batı Macaristan'ın ana kentlerinden biri olan Gyor'da röportaj yapmaya gittik. | Open Subtitles | ذهبنا لمقابلة زعيم المعارضة في غايور وهي المدينة الرئيسية في غرب هنغاريا |
| 3 ana atardamarda, damar sertleşmesi var bu yüzden iç kanama riskin çok fazla. | Open Subtitles | هناك الثلاثة شرايين الرئيسية في نفس المكان لذلك هناك إحتمال لنزيفهم |
| O savaşta iki ana gemi kaybettim. | Open Subtitles | لقد فقدت اثنان من سفني الرئيسية في المعركة |
| Sapık! Açıkçası, bunu erkek mizah dergilerindeki ana karekterlerin yaptığı gibi yapamazsın. | Open Subtitles | لقد أفسدت المهمة , لايمكنك تنفيذ كل شيء كأنك الشخصية الرئيسية في مجلة للصور المتحركة |
| Kaynak noktası şehir merkezi ana otobüs terminali. | Open Subtitles | النقطة المصدر هي محطة الباصات الرئيسية في داون تون |
| Bakalım vektör yönünü şehir merkezi ana otobüs terminali olarak değiştirdiğimizde neler olacak. | Open Subtitles | لنرى ما سيحدث عندما أقوم بتعديل درب المتجة إلى محطة الباص الرئيسية في داون تون |
| İngiltere'deki bir düzine kilit KGB ajanının ismini barındırıyor. | Open Subtitles | أنه يحتوي على اسم وكلاء / / عشرات KGB الرئيسية في انكلترا. |
| Bu kişiler ERR'daki kilit isimler. "Özel Amaçlı Birlik". | Open Subtitles | أولئك هم الشخصيات الرئيسية في قوات (روزنبيرج) المتخصصة بالإستيلاء على الفن |
| Mendoza'nın operasyonundaki kilit adamları takip edebilmek için, sizin yardımınıza ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج مساعدتكم لتعقب الأطراف الرئيسية في عملية (مندوزا). |