Radyoyu aç. Daha çok gürültü çıkarsa diye. | Open Subtitles | الآن، شغَلي الراديو في حالة كان هنالك ضوضاء أكثر |
Radyoyu parçaları evin her yanına dağılmış bir şekilde ortalıkta bırakırdı ve annen de o radyonun sesini açıp, evin içinde deliler gibi dans etmeye bayılırdı. | Open Subtitles | كان يترك الراديو في المنزل قطعاَ صغيرة وكانت تحب تشغيله والرقص حول المنزل |
Yolda gelirken Radyoyu dinledim de. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَستمعُ إلى الراديو في الطّريق إنتهى. آخ. |
Birkaç dakika içinde bir radyo röportajı verebilir misin? | Open Subtitles | مرحباً ، هل يمكنك القيام بـ مقابلة على الراديو في خلال دقائق؟ |
Clara, neden ben Tardis'in içinde bir radyo yok mu? | Open Subtitles | كلارا، لماذا دون أبوس]؛ ر لدي الراديو في TARDIS؟ |
Sürekli Radyoyu dinliyor. | Open Subtitles | هو يستمع الى الراديو في سيارته باستمرار |
Jordan, masasındaki plastik atlar yalnız kalmasın diye geceleri Radyoyu açık bırakıyor. | Open Subtitles | الأردن يترك الراديو في الليل حتى horsies البلاستيك على مكتب لها لا تحصل على وحيدا. |
Radyoyu bir dakika içinde alacağım. | Open Subtitles | سأحضر الراديو في غضون دقيقة |