"الراوي" - Translation from Arabic to Turkish

    • anlatıcı
        
    • Teller
        
    Anlatıcı: Görmek istediğim bölümü bulduğumda yazıya dokunuyorum ve sistem okumam için formatlıyor. TED الراوي: عندما اجد الجزء الذي اريد ان اراه انا المسه فقط والجهاز سيظهره لي لقرائته.
    Anlatıcı: Dizin kelimeleriyle ilgili bir diğer örnek, kırmızıyla işaretlenmiş. TED الراوي: هذا مثال اخر عن صفحة فيها كلمات مسردة، مظلله بالون الاحمر.
    anlatıcı tüm hayatını bu geniş bilgi labirentinde anlamı muhtemelen nafile bir arayış içinde arayarak geçirdi. TED أمضى الراوي حياته كاملة يتجول وسط ذلك الكم الهائل من المعلومات في محاولة بائسة للبحث عن معنى.
    O halde bu bölgedeki yıldırımlar Teller'ın fark ettiğinden daha kolay anlaşılıyor. Open Subtitles ثمّ هذا البرق المحليّ أكثر بكثير متوقّع من الراوي يدرك.
    Gerçek Doktor Teller bekleyen var. Open Subtitles هل الطبيب الراوي الحقيقي الانتظار.
    İkinci kişi söz konusu olduğunda anlatıcı hikâyeyi okura yönlendirir: Adınızı söyler, saçınızı ona uzatmanızı ister. TED في حالة الشخص الثاني، يروي الراوي القصة للقارئ: إنه يناديكِ. يريدكِ أن تنزلي له شعرك.
    Video: Anlatıcı: Tek bakış açısıyla görülen bir olay tek bir izlenim yaratır. TED الفيديو : الراوي : إنّ التّعاطي مع حدث ما من وجهة نظر معيّنة يُعطي انطباعا مُعيّنا.
    Demek beni şu anlatıcı hakkında arayan beyefendi sizdiniz. Open Subtitles أنت إذاً الرجل الذي اتصل بشأن ذلك الراوي
    anlatıcı sadece bir kutu çizdiği zaman yatışır. TED الراوي اكتفى فقط لدى رسمه لصندوق.
    [Great Big Story, TED ortaklığında] Anlatıcı: Dünyayı değiştirmek için büyük bir fikirleri vardı. TED [قصة عظيمة وكبيرة بالشراكة مع TED] الراوي: لديهم فكرة عظيمة لتغيير العالم.
    [TED ortaklığı ile Great Big Story] Anlatıcı: Dünyayı değiştirmek için büyük bir fikirleri vardı. TED [جريت بيج ستوري بالاشتراك مع TED] الراوي: كانت لديهم فكرة كبيرة لتغيير العالم.
    [TED ortaklığında Great Big Story] Anlatıcı: Dünyayı değiştirmek için büyük bir fikirleri vardı. TED [قصة عظيمة بالشراكة مع TED] الراوي: لديهم فكرة عظيمة لتغيير العالم.
    anlatıcı (Norveçce’de): Yemekler hazmedilirken biraz da flört. TED الراوي [بالنرويجية]: ثم القليل من الغزل بينما يتم هضم الطعام.
    Anlatıcı: Ve öylece yürüdü ve yürüdükçe şeyler gördü. TED الراوي : ومشى، أثناء ذلك رأى أشياء
    Bilginize, bunu anlatıcı söylememişti. Open Subtitles لاحظوا انه لم يكن شيئاً قاله الراوي
    (Video) Anlatıcı: 70 sente normal ya da diyet bir kutu gazoz alabilirsiniz. TED (فيديو) الراوي: مقابل 70 سنتًا، يمكنك شراء علبة صودا، عادية أو للحمية.
    - Evet. - Ve anlatıcı size öleceğinizi söylüyor. Open Subtitles نعم - ذلك الراوي يقول أنك ستموت -
    O Dr Teller canlı istiyor. Open Subtitles يريد الدكتور الراوي على قيد الحياة.
    - Yani Teller'ın açıklaması sana yetti mi? Open Subtitles لذا تفسير الراوي يعمل لك؟
    Teller'ın ölümünün kaza olduğunu yazacakmış. Open Subtitles هو يحكم موت الراوي عرضي.
    Adam Teller var. Open Subtitles حصل الرجل الراوي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more