erkekler garaj ve ahırlara götürüldü. | Open Subtitles | تم أقتياد الرجال إلى مرائب السيارات وحظائر الخيول |
Seni almaya erkekler geliyor... sonrada beni bir konsere çağırıyorsun. | Open Subtitles | و قد أحضرت بعض الرجال إلى هنا للخروج في موعد و في النهاية تطلبين مني أن أذهب إلى حفلة |
erkekler sadece yatağa kahvaltı istemeden önce o kadar pikniğe giderler. | Open Subtitles | هناك عدد محدود من النزهات التي يقوم بها الرجال إلى أن يرغبوا بتناول الفطور في السرير |
Hughes, adamları koğuşlara yerleştir. Hasta olanlarla ilgilen. | Open Subtitles | هيوز , أرشد الرجال إلى سكنهم وقل لكليبتون ليتفقد المرضى |
Zor değildir. Önce çavuşa adamları direklere bağlamasında yardımcı olursun.. | Open Subtitles | الامر ليس صعبا في البداية تساعد على ربط الرجال إلى القوائم |
Bana kilisenin, bu adamların ceza almamaları... için sistemi manipüle ettiğini gösterin. | Open Subtitles | أرني أن الكنيسة تلاعبت بالنظام كي لا يتعرض هؤلاء الرجال إلى التهم |
Şunu yapardık, tüm erkekler fotokopi odasına giderdi... | Open Subtitles | ما سنفعله، سيذهب كل الرجال إلى حجرة التصوير |
Aynı şeyin erkekler birini öldürdüklerinde de yaşandığını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت لي أن الأمر ذاته يحدث عندما يتحول الرجال إلى قتلة |
Bütün erkekler niye böyle salak yerlere gelirler? | Open Subtitles | لمَ يأتي جميع الرجال إلى هذه الأماكن الحقيرة؟ |
Ancak bu sefer, erkekler kadınlarla konuşamazdı, çünkü bu, Afganistan gibi tutucu ve geleneksel bir toplumda ciddi bir suça sebep olabilirdi. | TED | ولكن في هذه الحالة، لا يمكن أن يتحدث الرجال إلى النساء، لأنه في مجتمع تقليدي ومحافظ مثل أفغانستان، هذا من شأنه أن يتسبب في مخالفة جسيمة. |
erkekler ise yüzde 90'ında doruğa ulaşıyorlar. | TED | بينما يصل الرجال إلى ذروة النشوة الجنسيّة في 90% من المرات التي يمارسون فيها الجنس. |
Tonya ayrıca bir mentorla çalıştığından söz etti, ki bu çok önemli bir konu çünkü eğer şirketler, yetenek ve performans sistemleri, çalışanlarına mesleki, stratejik ve finansal zekanın önemi ile ilgili bilgilendirme yapmıyorsa o zaman erkekler nasıl oluyor da yükseliyorlar ? | TED | تحدثت تونيا كذلك حول العمل مع مرشد، ومن الضروري مناقشة هذا الأمر، لأنه لو أن المنظمات وأنظمة المواهب والأداء لا تزود الناس بشكل عام بالمعلومات المتعلقة بأهمية الذكاء التجاري والاستراتيجي والمالي، كيف سيصل الرجال إلى القمة؟ |
- erkekler buraya neden hep gelir? | Open Subtitles | - ما الذي يجلب الرجال إلى هنا دوما؟ - |
Ve bu, bu adamları adalete teslim etmek için tek kanıt. | Open Subtitles | ثم انها قوة فقط لدينا لجلب هؤلاء الرجال إلى العدالة. |
adamları geri çek ve alan güvenliğini sağla. | Open Subtitles | والآن حرّك الرجال إلى الخلف وأمّن محيط المنطقة |
- Başçavuş? adamları geri çek ve kamyona bindir. | Open Subtitles | قد الرجال إلى اللورى و إجعلهم على أهبة الإستعداد , إسمح لسكان البلد ليهتموا بها |
Saçmalamayı kes de adamları topla. | Open Subtitles | إقطع هذا الهراء وأرسل الرجال إلى المكتب ام هذه القضية ضخمة جدا |
O adamları, insanlarımızı bıraktığın yere götürmene ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أنت تعرف المكان بالضبط نحتاج منك أن تأخذ هؤلاء الرجال إلى المكان الذي تركت فيه رجالنا |
Bu adamların şenliklerine gitmesine izin verelim mi? | Open Subtitles | هل يُمكننا أن نوصل هؤلاء الرجال إلى إجتماعهم ؟ |
Hayır, ikiniz adamların emniyetini sağlayarak bana en iyi şekilde yardım etmiş olursunuz. | Open Subtitles | كلا، ستساعدوني أفضل بإيصال الرجال إلى بر الأمان |
Hemen göze çarpmıyor ama analizlerim bu adamların Rusya'ya döndüğünde kaçakçılığın azaldığını gösteriyor. | Open Subtitles | هذا أمر دقيق ، لكن تحليلاتي تُوضح أنه عند عودة هؤلاء الرجال إلى روسيا تبطيء حدة عمليات التهريب |