"الرجال في" - Translation from Arabic to Turkish

    • erkekler
        
    • erkeklerin
        
    • adamlar
        
    • adamları
        
    • erkek
        
    • adamı
        
    • bir adam
        
    • adamların
        
    • erkekleri
        
    • erkeklerle
        
    erkekler kızları düşündüğünde onların gözlerini, bacaklarını ve göğüslerini düşünür. Open Subtitles عندما يفكر الرجال في البنات يفكرون في عيونهم سيقانهم وصدورهم
    Bazı erkekler sadece porno film izleyerek boşarlırlar. Bu çılgınlık ! Open Subtitles هؤلاء الرجال في الافلام الاباحية يخرجون ديوكهم تواً بعد أن يقذفوا.
    Barbeküdeki bütün erkeklerin peşinden koşarak kendini aptal durumuna düşürdü. Open Subtitles هي بالتأكيد جعلت من نفسها أضحوكة بملاحقتها الرجال في الحفل
    İngiltere'deki adamlar özgürlüğü bir mevsimliğine ele geçirdi sonrasında Stuartlar eski konumuna getirildi. Open Subtitles الرجال في إنجلترا استولوا على الحرية لموسم واحد ثم عادت عائلة ستيوات للحكم
    Hala o adamları tanımlamak için yeterli bilgiye sahip değilim. Open Subtitles ما زلت لا أملك معلومات كافية لتحديد الرجال في القنصلية
    Bunun nedeni, erkeklerin temelde daha az erdemli olmaları değil; bu konunun, çoğu erkek için anlaşılmayan bir nokta olması. TED ليس لأن الرجال في الأساس أدنى أخلاقياً، لكن الأمر يتعلق بنقطة عمياء لدى معظم الرجال.
    Ama o imparatorluğun en tehlikeli adamı, hain ve devlet düşmanı oldu. Open Subtitles واصبح من اخطر الرجال في الامبراطورية خائن ومتامر ضد الدولة.
    Kabindeki çocuklar sürekli olarak ofisime giren şapkalı bir adam görüyorlarmış. Open Subtitles الرجال في الكشك قد إعتادوا رؤية رجل يعتمر قبعة يدخل لمكتبي
    Tek amacım bu adamların geçmişte her zaman göstermiş oldukları kahramanlıklara dikkat çekmekti. Open Subtitles هدفي أن اذكرك بالبطولة التي أظهرها هؤلاء الرجال في كل المواقف من قبل
    Bildiğin gibi bu toplumda erkekler kendi öz değerlerini meslekleriyle özdeşleştirirler. Open Subtitles إستمرّْ، رجاءً. كما تعرف، الرجال في مجتمعِنا عموماً عرّفْ أنفسهم بمهنِهم.
    İmparatorluktaki erkekler asırlardır sarık takıyorlardı ama reformlar açısından gerici ve doğulu görülüyordu. Open Subtitles ارتدى الرجال في الإمبراطورية العمامة لقرون لكن في الإصلاحات، تم اعتبارها رجعية وشرقية
    Filmci erkekler reklam çekimleri için iyi ama evlilik için değil mi? Open Subtitles هل الرجال في صناعة الأفلام مناسبين فقط ليظهروا عضلاتهم و ليس للزواج؟
    Bu büyüyü sadece sen ve tabii ki diğer erkekler için yaptım. Open Subtitles لقد جعلتها تعويذة خاصة بكِ فحسبْ و بالطبع، الرجال في كل الأنحاء
    hayatımda örnek aldığım insanlar özellikle de erkekler hakkında düşünmeye başladım. TED فكرت في الكثير من الناس، علي وجه التحديد الكثير من الرجال في حياتي الذين أتطلع لهم.
    "Karanlık çöktükten sonra, erkeklerin.. Yasak Şehirde kalmalarına izin verilmez." Open Subtitles غير مسموح بتواجد الرجال في المدينة المحرمة بعد هبوط الظلام
    Kadın: erkeklerin askerleri itmeye çalıştıklarını gördük, ama hiçbiri bunu yapamadı. TED امرأة : لقد شاهدنا الرجال في محاولة لدفع الجنود ، ولكن أيا منها لا يمكن ان يفعل ذلك.
    Gebelik önleyiciyle birleştirilmiş böyle bir aygıt, erkeklerin istenmeyen gebelikleri önlemekteki rolünü epeyce arttırabilir. TED إن أداة كهذه، مصحوبة بوسيلة منع حمل ذكرية، يمكن أن ترفع بشكل كبير من دور الرجال في منع الحمل غير المقصود.
    Gemileri kabarcıklar çıkararak batarken adamlar 3 küçük kurtarma sandalına tıkıştılar. TED ولما بدأت سفينتهم في الغرق وسط الأمواج العالية تجمع الرجال في ثلاثة قوارب نجاة صغيرة
    Bu adamlar bir sabah anayol tarafinda asfalti karistiran bir isci cetesindeydi. TED بالتالي كان هؤلاء الرجال في عصبة عمال يمزجون الأسفلت صباحا على جانب الطريق السريع.
    - Partideki adamları saymazsak, orada 32 kadın, 17 çocuk var. Open Subtitles بصرف النظر عن الرجال في جماعتك هناك 32 نساء و 17 اطفال
    Güçlü konumlardaki erkeklerin çocukları (Penn State vakasında erkek çocuklarını) korumak için harekete geçemedikleri birçok olay biliyorsunuzdur. Gerçekten inanılır gibi değil. TED لديك عدد كبير من الحالات في ذلك الحقل حيث فشل الرجال في مواقف السلطة في التصرف لحماية الأطفال، وفي هذه الحالة، الفتيان.
    Ölü bilinen biri için bir yığın adamı mahvediyorsun. Open Subtitles المحكمة العليا؟ أنت تضع كثير من الرجال في خط النار لكي تحمي شخصا ميتا
    Kim? Maymun kıyafeti giymiş bir adam mı? Open Subtitles هل تعتقد أن الذين مروا من هنا , بعض الرجال في لبس القرد ؟
    Ve savaştan sonra birçok askerle röportaj yaptı ve savaşan adamların deneyimleri hakkında yazdı. TED وبعد الحرب أجرى حواراتٍ مع الكثير من الجنود وكتب عن تجارب الرجال في الحرب.
    Genellikle erkekleri öyledir. Senin boyun kaç? 1.85, 1.88 mi? Open Subtitles أقصد, الرجال في الغالب كم أنت 6,1 أو 6,2 ؟
    Çalışmamın ilk dört yılı erkeklerle görüşme yapmadım. TED لم أقابل الرجال في الأربع سنوات الأولى من دراستي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more