Tek yapmam gereken Sevdiğim adamı memnun etmek ve gecede iki kere su geçirmez bir sandığa kilitlemek de onu memnun eden şeyler arasında. | Open Subtitles | كل ماعلي القيام به هو أسعاد الرجل الذي أحب وحبسه مرتين يومياً في صندوق مقفل وهو ما يسعده أيضاً |
Bence iyi olmadı ama. Sevdiğim adamı öldürdüm. | Open Subtitles | لكني متأكد أنني لست كذلك لقد قتلت الرجل الذي أحب |
Bak,bu belki de Sevdiğim adamı kazanmak için son şansım olabilir. | Open Subtitles | في السيارة ..الأمر هو ...ربما تكون هذه فرصتي الأخيرة لأكتشف إن كان يمكنني أن أكون مع الرجل الذي أحب |
2. sebebi, sevdiğim adam ve hayatımın kalanını yaşamak istediğim kişi Los Angeles'ta yaşıyor | Open Subtitles | حسنا، والسبب الثاني لأن الرجل الذي أحب وأريد أن أقضي بقية حياتي مع يعيش في لوس أنجليس. |
Kardeşimin sözcüsü gibi davranmayı bırakıp sevdiğim adam olman lazım. | Open Subtitles | عليك أن تتوقف عن أن تكون ممرا لأخي ويكون الرجل الذي أحب. |
Sevdiğim adamın bununla dalga geçmesi de beni incitiyor. | Open Subtitles | و يحزنني بأن الرجل الذي أحب يعتقد بأن هذه مزحة كبيرة |
Sevdiğim adamla çadırda bile yaşarım. | Open Subtitles | يمكن أن أعيش في خيمة مع الرجل الذي أحب. |
Sevdiğim adamı bulmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا أبحث عن الرجل الذي أحب |
Sevdiğim adamı asla incitmem. | Open Subtitles | لن أوذي أبدا الرجل الذي أحب |
- Çünkü ben Sevdiğim adamı öldürmeyi reddettim. | Open Subtitles | -لأنني رفضت قتل الرجل الذي أحب |
Sevdiğim adamı öldürdü. | Open Subtitles | هو من قتل الرجل الذي أحب. |
Bu, iki yıldır evli olduğum, sevdiğim adam olamaz! | Open Subtitles | ليس هذا الرجل الذي أحب! |
Sevdiğim adamın bir sosyopat olduğundan haberim yokmuş gibi davranamam. | Open Subtitles | بأني لا أعرف شيئا أن الرجل الذي أحب ليس معتل اجتماعيا |
- Sadece Sevdiğim adamla evlenirim. | Open Subtitles | - سأتزوج فقط من الرجل الذي أحب - |