"الرجل الفقير" - Translation from Arabic to Turkish

    • Zavallı adam
        
    • zavallı adamın
        
    • zavallı adamı
        
    • fakir adamın
        
    • fakir adam
        
    Merhamet ve acıma duygularımı bu Zavallı adam üzerinde yoğunlaştırmalıyım." Open Subtitles يجب أن أزن شعوري مابين الشكر والشفقه تجاه هذا الرجل الفقير
    Zavallı adam çaresiz. Ne derseniz yapacaktır. Open Subtitles إن الرجل الفقير مستميت إنه سيعمل أي شئ تقول عليه
    Zavallı adam gerçek bir balta bile alamıyor! Open Subtitles الرجل الفقير لا يستطيع حتى أن يحمل فأس حقيقي
    Ben bu zavallı adamın yanında duran şu küçük bayanı gördüm. Open Subtitles أنا أنظر في تلك بنت صغيرة و ساقف بجانب ذلك الرجل الفقير.
    Kızın babası ve adamları zavallı adamı kasabada kovaladılar. Open Subtitles أبوها يطلب من أعوانه مطاردة الرجل الفقير إلى البلدة
    Fakat köşe başları, fakir adamın gönlünde her zaman olduğu gibidir. Open Subtitles لكن الزوايا كانت ومازالت و ستظل... مكان إستراحة الرجل الفقير
    Hayır, Zavallı adam durumdan gayet memnun. Neden buralarda takılmıyorsunuz? Open Subtitles لا ، هذا الرجل الفقير بخير لماذا لا تبقون في الجوار؟
    Sabah olunca bu Zavallı adam çalışmak için tarlaya gitti. Open Subtitles في الصباح هذا الرجل الفقير ذهب إلى الحقل للعمل
    Zavallı adam yılda sadece 7.000 dolarlık bütçe alabiliyor. Open Subtitles الرجل الفقير يحصل فقط على ميزانية بمقدار 7000 في السنة
    Zavallı adam yılda sadece 7.000 dolarlık bütçe alabiliyor. Open Subtitles الرجل الفقير يحصل فقط على ميزانية بمقدار 7000 في السنة
    Dışbükey lens kullanarak görüntüyü büyütme fikri çok geçmişe gidiyor ama ilk takılabilen cinsini icat eden Zavallı adam hiç değer görmüyor. Open Subtitles اعني فكره تكبير الصوره باستخدام عدسه محدبه والتي اصبحت قديمة ولكن الرجل الفقير الذي صنعها
    İstediğim şey Lois Lane'in elinde tutamayacak kadar aptallık ettiği Zavallı adam. Open Subtitles ما أريده هو الرجل الفقير للويس لين الغبي جدا الذي يسعى للحفاظ عليها
    Bu Zavallı adam dört tane polise saldırdı... ve polisler sadece... kendilerini kitapta yazıldıgı gibi koruyorlardı. Open Subtitles هذا الرجل الفقير هاجم أربع رجال شرطة .. وهؤلاء الشرطة وصلوا للجناح .. يدافعون عن أنفسهم لاتخذاء الاجراءات الصحية اللازمة
    O, sadece bir kurban, tatlım, Zavallı adam. Open Subtitles انه مجرد ضحيه ، ذلك الرجل الفقير
    Zavallı adam, zor bir sene geçiriyor. Open Subtitles الرجل الفقير كَانَ عِنْدَهُ a سَنَة قاسية جداً.
    Ne yaptı Zavallı adam?" diye sordu kral. Open Subtitles لماذا ؟ ماذا فعل الرجل الفقير ؟
    Jersey formalı Zavallı adam. Open Subtitles الرجل الفقير في بلوزِ البيسبولَ.
    Her geçen hafta zavallı adamın bu uğurda kaybolduğu gerçeğini kabulleniyorum. Open Subtitles وفي كل أسبوع يمضي، كان علي أن أواجه حقيقة... أن على الرجل الفقير... أن يموت وهو يحاول.
    Bana çarpan o zavallı adamın. Open Subtitles الرجل الفقير الذي صدمني
    Daisy, içeri gir ve zavallı adamı iyileştir. Open Subtitles ديزي، ستدخلين وستشعرين الرجل الفقير بمشاعر حسنه.
    Zengin adamla fakir adam. İkisi de aynı anda dua ediyor. Open Subtitles الرجل الثري، مع الرجل الفقير ..ويتلون دعواتهم في نفس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more