Aşağıdaki Adam en yakın otelin 60 km uzakta olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الرجل قال أنّه هذه الشقق الوحيدة الموجودة لمسافة 40 ميل تقريبًا |
Evet ama Adam en çok bunların sıcak tuttuğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم, ولكن الرجل قال إنها أدفأ ما صنع على الإطلاق |
Annem izin vermedi ama Adam 'yapabilirsin' dedi. | Open Subtitles | ولكن والدتي لم تدعني ولكن هذا الرجل قال أنه بإمكاني ذلك |
Şeyy, dükkanda bal kavanozunu gördüm ve dükkan sahibi dedi ki... | Open Subtitles | لقد رأيت فقط بعض العسل في المحل ، الرجل قال أن... |
Adan mavi kapı girişinden 20 feet ileride olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | الرجل قال في المدخل الأزرق إذهب 20 قدم إلى اليمين. |
O Adam bana içki almak istediğini söyledi ve sonra bildiğim beni sokakta sürüklediği. | Open Subtitles | ذلك الرجل قال أنه سيشتري لي مشروباً وما أدركته بعد ذلك |
Bana güvenin, saygın yok mu senin? O Adam ilanı silmemi söyledi. Hepsi bu. | Open Subtitles | ليس عندك إيمان بي ولا إحترام هذا الرجل قال أنه عليّ أن اُزيل تلك اللافتة, هذا كل شيء |
Sen neden bahsediyorsun? Harika oldun. Adam müthiş görünüyorsun demedi mi? | Open Subtitles | أنت تبدو رائعاًَ، هذا الرجل قال أنك تبدو مذهلاً |
Adam,seniherzamanki zamanda göreceğini söyledi. | Open Subtitles | الرجل قال بأنه سيلقاك في نفس الوقت و المكان المعتادان |
Tutuklamak için henüz delilimiz yok. Adam kaybolduğunu söyledi. | Open Subtitles | لاشئ لكي أعتقله بعد الرجل قال أنه قد تاه فقط |
Ama Adam annem para vermezse gideceğini söyledi. | Open Subtitles | لكن هذا الرجل قال لأمي بأنه سيُغادر إن لم تُبلغ الشرطه عني |
Ama Adam altın kartı bir kaç blok ötedeki binadan tanıdığını söyledi. | Open Subtitles | لكن الرجل قال إنه تعرف على البطاقة الذهبية من مبنى على بعد عدة أحياء |
Yani bu Adam bana bunu salıya kadar bitiremeyeceğini söylüyor ve sonra... | Open Subtitles | ذلك الرجل قال لي أنه لا يستطيع إنهاء الأمر حتى الثلاثاء --وعندها |
Adam bana çok incitici şeyler kırıcı şeyler söyledi. | Open Subtitles | ذلك الرجل قال بعض الأشياء الموجعة جداً أشياء خبيثة لمح الى اني بخيل |
Herif sizin tezgaha dahil olmak istiyoruz dedi. | Open Subtitles | الرجل قال بأنه يود أن ينضم في عملية الإحتيال |
Herif altı reaktör sabit dedi. | Open Subtitles | الرجل قال أن كل المُفاعلات الستة مُستقرّة |
Başka bir olay hakkında bilgisi olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | هذا الرجل قال بأنّه عنده معلومات على الحالة الأخرى. |