Bu adamın iddia ettiği kişi olduğuna dair bir kanıt yok. | Open Subtitles | لا دليل لدينا أن هذا الرجل هو من يدعي أن يكون |
Bu adamın romantik gece anlayışı bir idam sahnesine iki kişilik yer. | Open Subtitles | ان الليله الرومانسيه لدي ذلك الرجل هو حجز مقعديين امام منصه للاعدام |
- İsimler değişse bile Adam, aynı Adam. - Hayır, aynı değil. | Open Subtitles | الرجل هو نفسة , حتى ولو تغير الأسم كلا , لست كذلك |
O Adam bu lokantanın sahibi, benim de babam olur. | Open Subtitles | لعلمك ذلك الرجل هو صاحب المطعم وأنت تتحدث مع أبنه |
Bak bu da en iyisi. Hep son sözü erkek söyler. | Open Subtitles | واليكم القانون الافضل الرجل هو صاحب الكلمة الاخيرة في كل شيء |
Bir erkeğin düşünme istisnasına sahip olduğu tek erkek Jay Cutler'dır. | Open Subtitles | بخصوص رجل اخر هو عندما يكون ذلك الرجل هو جاي كاتلر |
Bu herif'de Kuklacı tarafından kontrol edilen kuklaklardan biri sadece. | Open Subtitles | هذا الرجل هو فقط دمية أخرى تحكّم بها سيّد الدمية. |
Yolun kenarında adamı ve nasıl dövülmüş olduğunu gördü. O adamın şiddet mağduru olduğunu veya şiddetten kaçtığını gördü. | TED | رأى ذلك الرجل على جانب الطريق ورأى آثار الضرب الذي تعرض له، رأى أن هذا الرجل هو ضحية للعنف المستشري. |
Bir adamın dini kendisini ilgilendirir. Bu ne biçim bir soru böyle? | Open Subtitles | . دين الرجل هو شىء يخصه أىّ نوع من السؤال هذا ؟ |
Bir adamın dini kendisini ilgilendirir. Bu ne biçim bir soru böyle? | Open Subtitles | . دين الرجل هو شىء يخصه أىّ نوع من السؤال هذا ؟ |
Bayan, yine de o adamın o çocuk olmasına imkan yok. | Open Subtitles | سيدتى ، لا يمكن أن يكون هذا الرجل هو ذلك الطفل |
Bu adamın bizi Kara Hançer'e götürecek Adam olduğunu varsaymak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نخمّن أن هذا الرجل هو من سينفّذ الخنجر الأسود |
Bence bu adamın adını bulabilmek için burada boş boş bir şeyler olmasını beklemek yerine harekete geçmemiz gerek. | Open Subtitles | اشعر الطريقة الوحيدة للحصول على اسم هذا الرجل هو التوقف عن انتار حدوث شيئ ما وفعل شيئ بأنفسنا, اتعلم؟ |
- Sanırım onları yiyiyordu. - Monk, bu Adam jürinin | Open Subtitles | ـ اعتقد انه مضغها ـ مونك هذا الرجل هو الوحيد |
O Adam patronsa, buraların patronu oysa biz de burada patron olabiliriz. | Open Subtitles | إن كان ذلك الرجل هو الزعيم هنا، فيمكننا هنا أن نصبح زعماء |
Sizce bu Adam tüm bu şeylerin olmasını mı sağlıyor? | Open Subtitles | إذن، أتعتقدان أن هذا الرجل هو المتسبب بكل تلك الخدع؟ |
Havuzda ölü bir Adam var ve o kişi sensin. | Open Subtitles | هناك رجل ميت في الحوض, و هذا الرجل هو أنت |
Bir erkek için en gururlu günlerden biri köpeğinin üniversiteye gittiği gündür. | Open Subtitles | اليوم الأكثر فخرا من حياة الرجل هو عندما كلبه يذهب إلى الكلية |
Şimdi, eğer erkek kadından daha çok ses çıkardıysa elinizi kaldırın. | TED | الآن ارفعوا ايديكم إذا كان الرجل هو من يصنع ضوضاء أكثر من المرأة |
Bir erkek için en ince çizgi işte başarı ile evde başarı arasındadır. | Open Subtitles | أتعرف, أفضل طريق يسير في الرجل هو الموازنة بين النجاح في العمل والنجاح في المنزل |
Sürpriz olan şu ki benim gördüğüm kısır olan erkek. | Open Subtitles | المفاجأة على ما يبدو, أن الرجل هو من قد يكون العقيم. |
Bunun taksiden atlayan herif olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتَّ واثق من أن هذا الرجل هو من قفز من سيارة لأجرة ؟ |
Dinle,şaka kaldıramadığından adamı becerdim. | Open Subtitles | اسمع، أنا كُنْتُ مع الرجل. هو لا يَستطيعُ أَنْ يَقبل مزحه. |